Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/4846 E. 2023/5869 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4846
KARAR NO : 2023/5869
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/605 E., 2023/763 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/647 E., 2022/842 K.

Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin yargılamanın iadesi talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, erkeğin yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; … 3. Aile Mahkemesinin 08.05.2015 tarih 2012/963 Esas 2015/407 Karar sayılı kararı ile tarafların çekişmeli olarak boşandıklarını, o dosyada davalı-davacı olan erkeğin tam kusurlu bulunduğunu, kadının asıl davasının kabulüne ve erkeğin karşı davasının reddine karar verildiğini, kararın 09.09.2016 tarihinde kesinleştiğini, erkeğin o dönemde yurt dışında yaşaması nedeniyle lehe olan bilgi ve belgelere ulaşamadığını, kadının sadakate aykırı davranışlarını belgeleyen şikayet ve ceza dosyalarının varlığına vakıf olunduğunu, bu dosya içeriklerine göre kadının evlilik birliği içinde ve boşanma davası ikame edilmeden çok önce … K. isimli kişi ile ilişkisi olduğunu, yeni telefon ve hat alarak bu kişi ile görüştüğünü, bu belgelerin boşanma davasını etkileyebilecek nitelikte olduğunu belirterek yargılamanın iadesi talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; … 3. Aile Mahkemesinin 2012/963 Esas sayılı dosyasında erkeğin kadına ve … K.’ye ait olan telefon hatlarının dökümlerini istemiş olduğunu, … K.’nin kadının 20 sene önceki arkadaşı olduğunu, ceza ve soruşturma dosyalarında … K. ile olan karşılaşmasını ve bu kişinin kim olduğunu erkeğe anlattığını, kadının evlilik birliği süresince erkeği aldatmadığını, kadının … K. ile karşılaşma tarihinin 20.07.2017 olduğunu, bu tarihten önce bu kişi ile görüşmediğini, bu tarihin boşanmanın kesinleşme tarihinden sonra olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile … 3. Aile Mahkemesinin 08.05.2015 tarih 2012/963 Esas 2015/407 Karar sayılı kararı ile o davada davalı-davacı olan erkeğin … kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve “seni boşayacağım” dediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının asıl davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ve erkeğin karşı davasının kadına kusur ispatlanamadığından reddine karar verildiği, kararın onanarak 09.09.2016 tarihinde kesinleştiği, erkeğin yargılamanın yenilenmesi talebi ile kadının … K. isimli kişi ile sadakate aykırı davranışı bulunduğuna dair iddiada bulunduğu, … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/629 Esas sayılı dava dosyasındaki ifadeler, eldeki dosyada dinlenen tanık … K. ve aksi ispatlanmayan diğer erkek tarafın tanıklarının yeminli anlatımları ile gelen telefon kayıtlarından kadının, … K. ile sürekli görüştüğü, duygusal anlamda ilişki yaşadığı yönünde dedikoduya sebebiyet verici davranışı, karı-koca arasında olması gereken güven duygusunu zedelemenin ötesinde sadakate aykırı davranışta bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda kadının ağır erkeğin ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının asıl davasının ve erkeğin karşı davasında yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile karşı davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesine dayalı boşanma talebinin reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için hükmedilen 250,00TL nafakanın iş bu nafakanın takdirinden itibaren aradan geçen zaman, paranın alım gücündeki azalma ve çocuğun ihtiyaçlarının artması dikkate alınarak, 750,00 TL’ye yükseltilerek, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadının ağır kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 7.500,00TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamanın yenilenmesi için kanunda sayılan sebeplerin oluşmadığını, karara gerekçe olan delillerin asıl davanın kesinleşmesinden sonra meydana geldiğini, karar için yeterli olmadığını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu belirterek yargılamanın iadesi talebinin kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…Yargılamanın yenilenmesini talep eden erkek vekilinin, Yargıtay 2.HD.’nin onaması ile kesinleşen … 3.Aile Mahkemesi’nin 2013/963 E-2015/407 K. sayılı dosyasında açmış oldukları karşı davada da, kadının sadakate aykırı davranışlarının bulunduğu iddiasında bulundukları, ancak bu iddialarını kanıtlayamadıkları için erkeğin davasının reddine karar verildiği, daha sonra yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine duruşma açılarak dinlenen ve … ile ilişkisinin bulunduğu iddia edilen şahıs ile kadın arasında, … 3. Aile Mahkemesi’nin 2013/963 E-2015/407 K. sayılı dosyasında asıl dava tarihi olan 26/11/2013 ya da karşı dava tarihi olan 17/02/2014 tarihinden önce konuşma ve görüşme kayıtlarının bulunduğu kanıtlanamadığı gibi, kadın ile ilişkisi olduğu iddia edilen tanık ve yine tanık olarak dinlenen eşi arasında ceza davası sebebiyle ihtilaf olduğu, bu nedenle olağanüstü bir kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesi talebinin şartları somut olayda gerçekleşmediği halde, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, Kabule göre de; yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü halinde öncelikle … 3.Aile Mahkemesi’nin 2013/963 E-2015/407 K. sayılı ilk kararının iptaline karar verildikten sonra, yeniden hüküm oluşturulması gerekirken, ilk kararın iptaline ilişkin de karar verilmeyerek usule aykırı davranıldığı…” gerekçesi ile kadının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, erkeğin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanları ile kadının evlilik birliği içinde sadakate aykırı davrandığının ispatlandığını, Bölge Adliye Mahkemesince tanık beyanlarına itibar edilmediğini, ceza ve soruşturma dosyalarının içeriği ile de bu durumun ispatlandığını belirterek yargılamanın iadesi talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan yargılamanın iadesi davasında yargılamanın iadesi yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 374 inci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.