Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/470 E. 2023/3758 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/470
KARAR NO : 2023/3758
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 19. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmamasına ve çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı erkeğe 26.9.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı erkek süresi içinde davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yüz kızartıcı suç işleyen, evi, eşi ve çocuğu ile ilgilenmeyen, geçimlerini ihmal eden, eşini tehdit eden, çocuğunu hiç görmeyen erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ortak çocuğunun anne yanında yaşaması, yaşı ve uzman raporları dikkate alındığında velâyetinin anneye verilmesinin uygun görüldüğü, çocukla baba arasında bu zamana kadar kişisel ilişki kurulmamış olmaması ve çocuğun babayı tanımaması hususu gözetilerek sınırlı ve refakatçi eşliğinde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olacağı gerekçesi ile, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Alya Nisa’nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında her ayın birinci haftası pazar günü saat 10.00 ile aynı gün saat 16.00 arasında refakatçi eşliğinde kişisel ilişki kurulmasına ve çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kabarık adli sicil kaydı bulunduğunu, yüz kızartıcı suçlar işlediğini, uyuşturucu kullanmayı bıraktığının doğru olmadığını, hamile iken kadını kovup çocuğunu arayıp sormadığını ve babanın çocuğu hiç görmemiş olması nedeniyle çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisinin doğru olmadığını belirterek kişisel ilişki yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurunun ispatlanmadığını, kişisel ilişkinin süresinin az olduğunu ve davanın reddi gerektiğini belirterek tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kişisel ilişkinin kamu düzeninden olduğu, kişisel ilişki kararlarının kesin hüküm teşkil etmediği, şartların değişmesi halinde yeniden düzenleme yapılabileceği, sosyal inceleme raporu ve dosya kapsamı değerlendirildiğinde, babanın çocuğu tanıyıp alışmasına kadar sınırlı da olsa baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisinin çocuğun üstün yararına olacağı, diğer yönlerden de kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmesinin ve kişisel ilişki süresinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişki kurulmamasını gerektiren bir olgunun ispat edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi’nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri. Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.