Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/4626 E. 2023/5830 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4626
KARAR NO : 2023/5830
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/140 E., 2023/549 K.
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Iğdır Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/184 E., 2022/899 K.

Taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin mahiyetten reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 12.01.2015 tarihinde evlendiklerini, davacı erkeğin Pankow/Weissensee Mahkemesinde (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) boşanma davası açtığını, bu davada tarafların boşanmasına karar verildiğini, verilen kararın 25.09.2019 tarihinde kesinleştiğini, Pankow/Weissensee Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) tarafından verilen 25.06.2019 tarih 11 F 4733/18 nolu 25.06.2019 tarihinde kesinleşen boşanma kararının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesine rağmen dava dilekçesinin eklerinin tebligat içine konulmadığını, bu haliyle müvekkilin iş bu dava dosyası içeriğine göre usulüne uygun şekilde davacı tarafın işeri sürdüğü iddia ve taleplere karşı cevap verebilmesinin mümkün olamadığını, davanın konusunun anlaşılamadığını, davanın öncelikle usulden aksi kanaatte ise esastan reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların resmen evli iken yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği, kararın Türk Hukuku hükümlerince tanınması için gerekli şartları taşıdığı, kamu düzenine aykırılık teşkil etmediği ve davacının dosya içerisindeki taraflara ait aile nüfus kayıtları, tercümesi yapılmış yabancı mahkeme kararı ile de davasını ispatladığı dikkate alınarak yabancı mahkeme kararının tanınmasına ilişkin davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ilişkin Pankow/Weissensee Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 25/06/2019 Tarih, 11 F 4733/18 Sayılı dosyasından verilen taraflar arasındaki 25.06.2019 kesinleşme tarihli boşanma kararının 5718 Sayılı Yasanın 58 inci maddesi gereğince tanıma ve tenfizine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde;Mahkemece hatalı, eksik, usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, yurt dışında açılan davada müvekkiline ve kendisine yapılan tebligatların tümünde eksiklik olduğunu, dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesine rağmen dava dilekçesinin eklerinin tebligat içine konulmadığını, Mahkemece söz konusu eksikliğin varlığı Mahkemece kabul edilmiş ise de dosya muhteviyatının eksik olması nedeniyle davalı müvekkil ile yapılan görüşme sonrası ancak gereken bilgilere ulaşıldığını, müvekkilinin adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, Mahkeme tarafından erkek eşe süre verilmesine rağmen kararın aslının veya noter onaylı bir suretinin sunulmadığını, eldeki davada Mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkilinin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde herhangi bir ikametgah adresi olmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle Mahkemece delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla usul ve kanuna aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
5718 sayılı Kanun’un 50 nci, 52 nci, 54 üncü ve 58 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava dilekçesi ile ileri sürülmeyen yetki itirazının istinaf ve temyiz dilekçesi ile ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.