Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/462 E. 2023/3749 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/462
KARAR NO : 2023/3749
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 17. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde; eşinin ve ortak çocuğun kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayarak evden kovduklarını ve eşinin kendisini aşağıladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; erkeğin eşine sevgi ve saygı göstermediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, aşağıladığını, ortak çocuğun ihtiyaçlarını, eğitim giderlerini karşılamadığını, izin zamanlarında ailesi ile vakit geçirdiğini, birlik sorumluluklarını yerine getirmediğini, kişisel temizliğine dikkat etmediği için tarafların 12 yıldır ayrı odalarda yattığını, gece vardiyasında çalışıp ailesi ile zaman geçirmediğini, kadının 21.10.2014 tarihinde ameliyat olduğunu, erkeğin bu dönemde eşi ile ilgilenmediğini, sürekli boşanmakla tehdit ettiğini, kavgacı olduğunu, çocuğa hakaret ettiğini, eve maddi katkı sunmadığını, çalışmadığı dönemler olduğunu ve alkol ve sigara alışkanlığı olduğunu belirterek davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 150.000.00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine sevgi ve saygı göstermeyen ve eşine hakaret edip küçük düşüren kadının az, eşi ve ortak çocuk ile ilgilenmeyen, sevgi göstermeyen, alkol alan, evin giderlerine katılmayan, kişisel temizliğine dikkat etmeyerek karı koca hayatlarının kalmamasına sebebiyet veren, evi terk eden ve eşine hakaret edip tartışma yaratan erkeğin ağır kusurlu olduğu; erkeğin kadının hastalığı ile ilgilenmemiş olmasından ve kadını darp etmesinden sonra uzun zaman geçmiş olması ve bu olaylar sonrası evlilik birliğinin devam etmiş olması nedeniyle bu vakıalar için erkeğe kusur yüklenemeyeceği, erkeğin evden atıldığını kanıtlayamamış olması nedeniyle bu konuda kadına kusur yüklenemeyeceği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediği ve kadın lehine tazminatlara hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine ve 20.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın, karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru yapılmadığını, kadının erkeği kovduğunun ve iddia edilen diğer kusurlarının kanıtlandığını, erkek aleyhine tazminatlara hükmedilmesinin ve tazminat taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru yapılmadığını, kadının erkeği kovduğunun ve iddia edilen diğer kusurlarının kanıtlandığını, erkek aleyhine tazminatlara hükmedilmesinin ve tazminat taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının kanun yollarına başvurulmamak suretiyle kesinleşen kusurları yanında başkaca kusurlarının bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin tazminat taleplerinin reddedilmesinin ve kadının tazminat taleplerinin kabul edilmesinin doğru olup olmadığı, doğru ise kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.