Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/4606 E. 2023/3575 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4606
KARAR NO : 2023/3575
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre ziynet alacağı davasında hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 36.508,60 TL olup İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.735,73 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-karşı davalı erkeğin reddedilen yön dışında gerekli şartları taşıdığı anlaşılan karşılıklı boşanma davalarına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkilinin lenf kanseri olduğunu, halen tedavisini gördüğünü, hastalık sürecinde eşinin kendisine destek olmadığını, 2012 yılından beri de ayrı yaşadıklarını, evlilik birliği sürecinde kadının tamamen kusurlu olduğunu, daha önce açılan ve reddedilen davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, davacı karşı davalının evin kilidini değiştirmek suretiyle kendisini eve almadığını, düğünde müvekkiline takılan takıların(65.12 gr değerinde 22 ayar bilezik, 58.28 gr değerinde 18 ayar uzun zincir, 14.00 gr değerinde 18 ayar kısa zincir, 5 adet cumhuriyet altını)
davacı-karşı davalı erkek tarafından müvekkilinin rızası dışında bozdurulduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata, karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Arhavi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/51 Esas, 2015/171 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddine dair kararın 03.12.2015 tarihinde kesinleştiğini, taraflar arasında ortak hayatın tekrar kurulamadığını, davacı-karşı davalı erkeğin evin anahtarını değiştirerek eşini eve almadığını, bu hususta kendisinden habersiz ailesinin yanına gittiği için yaptığını beyan ettiğini, bu beyanın dahi kadın üzerinde baskı oluşturduğunu kabule yeterli olduğunu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alması gerektiği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının kadına bağışlanmış sayılması gerektiği, hükmedilen maddi tazminatın 36.508,60TL’sinin ziynet alacağı olduğu, gerekçesi ile asıl davanın 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, karşı davanın birinci fıkrası gereğince kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.04.2022 tarihli ve 2019/2827 Esas, 2022/614 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 10.11.2022 tarihli ve 2022/5862 Esas, 2022/7908 Karar sayılı ilamıyla; davacı kadının dava dilekçesinde 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat, 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ziynet eşyalarının (65.12gr 22 ayar bir adet bilezik, 58,28gr 18 ayar bir adet zincir, 14gr 18 ayar bir adet zincir ile 5 adet Cumhuriyet altını) bedelinin tarafına ödenmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi kararının “hüküm sonucu” bölümünde kadın lehine 50.000,00 TL maddi tazminata hükmedildiği, hüküm gerekçesinde hükmedilen maddi tazminatın 36.508,60 TL’sinin kadının kabul edilen ziynet alacağı bedeli olduğu belirtildiği, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu olan taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceğinin düzenlendiği, bu maddede düzenlenen maddi tazminatın boşanmanın eki niteliğinde olduğu, kadının ziynet alacağı talebinin ise, boşanmanın eki niteliğinde olmayıp boşanmadan ayrı bir dava olduğu, bu itibarla, mahkeme tarafından kadının maddi tazminat talebi ile ziynet alacağı davası hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, hükmedilen maddi tazminatın içinde ziynet alacağı taleplerinin de olduğundan bahisle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla;mahkeme kararının boşanmanın fer’ileri ve ziynet alacağı yönünden bozulduğu, bozma ilamı doğrultusunda yapılan değerlendirmede; ilk kararla kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve ziynet alacağı miktarının kadın tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle davacı-karşı davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ilk kararda belirtildiği şekilde kadın yararına 36.508,60 TL ziynet alacağı hesaplandığı, bozma ilamı uyarınca bedellerine ayrı ayrı hükmedildiği ve bakiye olarak kalan 13.491,40 TL kısmın maddi tazminat olarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 13.491,40 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata, ziynet alacağı davasının kabulü ile 1 adet 22 ayar 62,12 gram kalın bilezik değeri 14.287,60 TL, 1 adet 18 ayar 58,28 gram uzun zincir değeri 11.621,00 TL, 1 adet 18 ayar 14 gram kısa zincir değeri 2.800,00 TL, 5 adet cumhuriyet altını değeri 7.800,00 TL olmak üzere toplam 36.508,60 TL ziynet alacağına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek; manevi olarak kendisinin daha çok yıprandığını, ziynet eşyalarını ev alırken kadının kendisinin verdiğini, tapunun da ortak çıkarıldığını, kadına ziynet borcu olmadığını, maddi birikimlerini kadının banka hesabına yatırdığını, kanser hastalığına yakalandığını, bu süreçte eşinin kendisine yardımcı olmadığını, hep mağduru oynadığını, kadın yararına tazminat koşulları oluşmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davası olup, uyuşmazlık maddi tazminat miktarının bozma amacına, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminata ilişkin yeniden hüküm kurulmasının sonuca etkili bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemişt
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Davacı-karşı davalı erkeğin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.