Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/4528 E. 2023/3574 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4528
KARAR NO : 2023/3574
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

KARAR :Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; davalı kadının müvekkili ile evlenmek için müvekkilinden 30.000,00 TL para aldığını, müvekkili ile nikah yaptıktan sonra da bir gün müvekkili ile birlikte kaldığını, bu bir günlük süre zarfında müvekkili ile karı koca olmadığını, hemen bir sorun çıkartıp müvekkili ile anlaşarak boşanmaya karar verdiğini, anlaşmalı boşanma dilekçesi yazdırmak için arzuhalci … isimli kişinin bürosuna gelerek dilekçe yazmasını söylediğini, bu sırada müvekkilinden boşanabilmek için 11.000,00 TL para vermesini istediğini, müvekkilinin de yaşlı olduğu için davalı kadına kanarak kendisine istemiş olduğu 11.000,00 TL parayı …’in işyerinde verdiğini, bu sırada davalı kadının nüfus cüzdanının yanında olmadığını, onu alıp geleceğini söyleyerek danışmanlık bürosunda müvekkilini de bırakarak nüfus cüzdanını almak bahanesiyle oradan ayrıldığını, o zamandan bu yana müvekkilinin yanına dönmediğini, müvekkilinin davalı kadından şikayetçi olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın, dava dilekçesi 11.09.2019 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2019/263 Esas, 2021/38 Karar sayılı kararı ile davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2021/1245 Esas, 2022/71 Karar sayılı kararıyla; tarafların fiili birlikteliklerinin bir gün sürdüğü, tarafların anlaşmalı boşanma dilekçesi yazdırmak için arzuhalci tanık …’in bürosuna gittikleri ve tanığın beyanına göre erkeğin kadına 11.000,00 TL para verdiği, sonrasında davalı kadının kimliğini getirmek üzere tarafların yanından ayrıldığı, Sandıklı Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2019 tarih 2019/514 soruşturma sayılı dosyasında davacı erkeğin, kadın hakkındaki dolandırıcılık iddiasına ilişkin hukuki ihtilaf niteliğinde olması sebebi ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, tarafların boşanma anlaşmasına gelmesine sebep olan olayın davalı kadından kaynaklandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 20.04.2022 tarihli ve 2022/2270 Esas, 2022/3842 Karar sayılı ilamıyla; davacı erkeğin, davalı kadının anlaşmalı boşanmak amacı ile kendisinden para aldığı, daha sonra boşanmaktan vazgeçip terk ettiği vakıasına dayandığı, davacı erkekten boşanmak amacı ile para alıp, boşanmaktan vazgeçmek sureti ile eşine karşı güven sarsıcı davranışta bulunan, haksız nedenle evi terk etmek sureti ile birlikte yaşamaktan kaçınıp, birlik görevlerini ihmal eden kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadının kusuru nedeniyle evlilik birliği temelinden sarsılmış olup, davacı erkeğin, boşanma davası açmakta haklı olduğu, erkeğin açtığı davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı erkeğin, davalı kadının anlaşmalı boşanmak amacı ile kendisinden para aldığı, daha sonra boşanmaktan vazgeçip terk ettiği vakıasına dayandığı, davacı erkekten boşanmak amacı ile para alıp, boşanmaktan vazgeçmek sureti ile eşine karşı güven sarsıcı davranışta bulunan, haksız nedenle evi terk etmek sureti ile birlikte yaşamaktan kaçınıp, birlik görevlerini ihmal eden kadının tam kusurlu olduğu, kadının kusuru nedeniyle evlilik birliği temelinden sarsılmış olup, davacı erkeğin, boşanma davası açmakta haklı olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı erkek yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, davacı erkek yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın; açılan davadan haberi olmadığını, kendisine tebligat yapılmadığını, boşanmak istemediğini, davanın reddi gerektiğini, kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşulları oluşup oluşmadığı, kesinleşen yönlerden temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı, usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanıp sağlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı kadının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.