Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/4484 E. 2023/3573 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4484
KARAR NO : 2023/3573
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının evi terk ettiğini, erkeği erkeği ve ailesini küçümsediğini, çalışmasına rağmen erkeğe maddî olarak destek olmadığını, ev işleri ve çocukları ile ilgilenmediğini, erkeğin ailesini istemediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babalarına verilmesine, … yararına aylık 500,00 TL, …yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, erkeğin, kadını evden kovduğunu, erkeğin ve ailesinin kadına şiddet uyguladıklarını, erkeğin aşırı derecede kıskanç olduğunu, düğünde takılan ziynet eşyalarının davacı-karşı davalı erkek tarafından bozdurulduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ayrıca davalıya düğünde takılan 17 adet burma bilezik, 17 adet yarım ve 38 adet çeyrek altının aynen iadesine, bu mümkün olmazsa dava tarihindeki değerlerinin yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 03.07.2012 tarihli ve 2011/630 Esas, 2012/497 Karar sayılı ilamıyla tarafların evlendikten bir süre sonra davacı-karşı davalı erkeğin, anne, babasıyla altlı üstlü dairelerde oturmaya başladıkları, evlerinin anahtarının erkeğin ailesinde de olduğu, tarafların evliliklerine müdahale ettikleri, istedikleri zaman tarafların evlerine girip çıktıkları, davacı-karşı davalı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, bu nedenlerle kadının evden ayrılmak zorunda kaldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kusurlu olan tarafın davacı-davalı erkek olduğu, ziynet eşyalarının davacı-karşı davalı erkek tarafından satılarak harcandığı hususunun kesin delille ispat edilemediği gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın tarafından; ziynet alacağı ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 12.11.2013 tarihli ve 2013/12577 Esas, 2013/26111 Karar sayılı ilamıyla; düğünde kadına takılan ziynet ve takı eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun, ona bağışlanmış sayıldığı ve artık onun kişisel malı olduğu, bu eşyaların sonradan kadın eş tarafından davacı-karşı davalı erkeğe verildiği veya erkek tarafından bozdurularak paraya çevrilip birlik ihtiyaçları için harcandığı iddia edilirse; iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin veya kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde; erkeğin almış olduğu ziynet eşyalarını iade borcundan kurtulacağı, somut olayda dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davacı-karşı davalı erkek tarafından bozdurulup birlik ihtiyacı için harcandığı, davacı-karşı davalı erkek tarafından ikrar edildiği, davalı-karşı davacı kadının ziynetlerin bozdurma işine onay verdiğine ve ziynetlerini iade edilmemek üzere vermiş olduğunu kabule yeterli delil bulunmadığı, davalı-karşı davacı kadına ziynetlerinin iadesi koşullarının gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği, erkeğin ziynetlerin durumu hakkındaki beyanı karşısında, bir kısım tanıkların ziynetlerin bozdurulup dolar cinsinden dövize çevrildiği, bu dövizin de ortak konuttan çalındığı şeklindeki beyanlarına itibar edilemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında; dava konusu ziynet eşyalarının cins, nitelik, sayı ve dava tarihindeki bedelinin ayrı ayrı belirlenerek; gerektiğinde bu konuda bilirkişi incelemesi de yaptırılarak; gerçekleşecek sonucuna göre isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın ziynet alacağı davası yönünden bozulmasına, boşanma davasının temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemece verilen 03.06.2014 tarihli direnme kararına karşı, süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Hukuk Genel Kurulu’nun 30.03.2021 tarihli ve 2017/2-2715 Esas, 2021/360 Karar sayılı ilamıyla; Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, somut olayda dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davacı-karşı davalı erkek tarafından bozdurulup birlik ihtiyacı için harcandığı, davacı-karşı davalı erkek tarafından ikrar edildiği, davalı-karşı davacı kadının ziynetlerin bozdurma işine onay verdiğine ve ziynetlerini eşine iade edilmemek üzere vermiş olduğunu kabule yeterli delil bulunmadığını, davalı-karşı davacı kadına ziynetlerinin iadesi koşullarının gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacı-karşı davalı erkeğin ziynetlerin durumu hakkındaki beyanı karşısında, bir kısım tanıkların ziynetlerin bozdurulup dolar cinsinden dövize çevrildiği, bu dövizin de ortak konuttan çalındığı şeklindeki beyanlarına itibar edilemeyeceği, gerçekleşen bu durum karşısında erkekğin kadının kişisel malı niteliğinde kabul edilen bu eşyaları iade ettiği veya iade edilmemek üzere aldığı hususunda ispatla yükümlü olduğu ancak bu yönde ispat yükümünü yerine getirmediği, dosya kapsamındaki düğün fotoğrafları üzerinde bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılması, varlığı şüphe ve tereddüt uyandırmayan ziynet eşyalarının tespit edilerek davalı-karşı davacı kadının nitelik, nicelik ve miktara ilişkin talebi esas alınarak raporda tespiti yapılan ziynet eşyalarına ilişkin olmak üzere talebin kısmen kabulü gerektiği gerekçesiyle ziynet eşyalarına ilişkin davasının kısmen kabulüne, karşı erkeğin aynen iade talebine konu ziynet eşyalarında; 12 Adet 22 Ayar 10’ar gramlık ince ikili burma bilezik, 15 Adet Çeyrek altın, 1 Adet Yarım altının karşı davalı tarafından karşı davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 12 adet 22 ayar 10’ar gramlık ince ikili burma bilezik karşılığı 11.640,00 TL, 15 Adet çeyrek altın karşılığı 2.520,00 TL, 1 adet yarım altın karşılığı 336,00 TL olmak üzere toplam 14.496,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili; kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğunu, yargılamanın makul sürede tamamlanmadığını, muacceliyet tarihindeki bedele hükmedilmesi gerektiğini, taleplerinin tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiğini usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında aynen iadenin mümkün olmadığı hallerde hangi tarihteki bedele hükmedilmesi gerektiği, davanın tam kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 222 nci ve 226 ncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ijinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci ve 439 uncu madeleri.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-karşı davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.