Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/4055 E. 2023/5760 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4055
KARAR NO : 2023/5760
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/610 E., 2023/366 K.
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/406 E., 2022/77 K.

Taraflar arasındaki tasarruf yetkisinin sınırlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak sureti ile davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliği içinde alınan taşınmazlarını satmak üzere olduğunu, kalan krediyi ödeyerek taşınmazı satılacak hale getirdiğini, tasarruf yetkisinin sınırlanmaması halinde ailenin ekonomik geleceğinin büyük zarar göreceğini, taşınmazın ne amaçla satmak istediğinin belli olmadığını, taşınmazın evlilik birliği içinde alındığını, 1/2 oranında katılma alacaklarının olduğu belirterek dava konusu Bolu Alpağut Mahallesi Çay Mevkii 982 ada, 7 parsel zeminde bulunan 3 nolu bağımsız bölümün kaydına davalı tarafından tek başına tasarruf edilemez şerhi konulmasına, tasarruf yetkisinin sınırlanmasına, taşınmaz kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davaya süresinde cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma boşanma davasının açılmış ve halen derdest olduğu, işbu davadan sonra mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın açıldığı, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre incelenip karara bağlanması gerektiği, krediyle alınan taşınmazın kredi borcu ödemesinin halen devam ettiği, son taksit ödeme tarihinin 17.12.2022 olduğu, dinlenen davacı tanığı beyanına göre davalının taşınmazı satmak istediği, emlakçının evi gelip gördüğü, facebook hesabına “satılık ve kiralıktır” yazıldığını gördüğü, tarafların tek taşınmazının davalı tarafından satılmak istendiği, ailenin ekonomik varlığının korunması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulü ile Bolu merkez, Alpagut Mahallesi, Çay Mevkii, 982 Ada, 7 parsel, Zemin kat, 3 nolu bağımsız bölüm vasfındaki taşınmaz için davalının tasarruf yetkisinin sınırlanmasına, davalının bu taşınmaz açısından her türlü tasarrufunda davacının rızasını alması gerektiğine, bu durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece tanık dinletme taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, tek taraflı bir yargılama yapıldığını, davacı tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş şekline ve 4721 sayılı Kanun’un 199 uncu maddesinin düzenleniş amacına göre, olayda maddenin uygulanma yerinin bulunmadığı gibi yasada belirtilen koşulu ispata yarayacak herhangi bir delil bildirmediği, davacının gösterdiği tanığın beyanları dikkate alındığında sadece bu tanık beyanına dayalı olarak eldeki davanın kabul edilemeyeceği, kaldı ki, mülkiyet hakkı sahibi eşin taşınmazı satmak istemesi ispatlansa dahi bu hususun tek başına eldeki davanın kabulü için yasanın düzenleniş amacındaki koşulu sağlamayacağı, bu haliyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak sureti ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, sunulan deliller ile davanın ispatlandığını, dava konusu taşınmazın tek mal varlığı olduğu ve davalının satmak istediği, satılması halinde ailenin ekonomik durumunu zarara girebileceği, karar gerekçesinin hatalı olduğu, zira taşınmazın satış ilanına konulmasının ailenin ekonomik varlığına zarar vereceğinin kabulünün gerektiği, bu dava açısından kesin delilin aranmaması gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan tasarruf yetkisinin sınırlanması davasında 4721 sayılı Kanun’un 199 uncu maddesinde belirtilen ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî yükümlülüğün yerine getirilmesini gerektirir ölçüde bir durumun oluşup oluşmadığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, taraflar arasında evlilik birliğinin devam edip etmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 199 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.