Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/3656 E. 2023/5905 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3656
KARAR NO : 2023/5905
KARAR TARİHİ : 05.12.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/52 E., 2023/400 K.

..
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/150 E., 2022/778 K.

Taraflar arasındaki çocuk mallarının korunması ve birleşen anlaşmalı boşanma protokolü hükmünün iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince çocuk mallarının korunması davasının kabulüne, birleşen davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince çocuk mallarının korunması davasının kabulüne, birleşen davanın tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuk … …’ın velâyetinin anneye verildiğini, ortak çocuğa ait … plakalı aracın davalı babada kaldığını belirterek bu aracın zilyetliğinin davalıdan alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davalının baskısı ve davacı kadın üzerinde yarattığı psikolojik bunalım neticesinde anlaşmalı boşanma talepli davada sunulan protokolün düzenlendiğini belirterek söz konusu protokolde … plakalı aracın davalıya bırakılacağına dair düzenlemenin iptaline, sözü geçen aracın velâyeten anneye bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 28.10.2021 tarih ve 2020/664 Esas, 2021/706 Karar sayılı kararıyla; … plaka sayılı aracın zilyetliğinin davalıdan alınarak ortak çocuk … …’a velâyeten …’ya verilmesine, birleşen davada Antalya 5. Aile Mahkemesinin 2017/494 Esas, 2017/1064 Karar sayılı anlaşmalı boşanma dosyasında sunulan ve hakim tarafından onaylanan anlaşmalı boşanma protokolünün … plakalı aracın davalı …’ bırakılacağına ilişkin maddenin iptaline yönelik açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili reddedilen talepleri yönünden; davalı erkek ise her iki dava yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 07.02.2022 tarih ve 2022/73 Esas, 2022/198 Karar sayılı kararıyla; asıl davadaki talebin, velâyeti annede bulunan ortak çocuğa ait aracın babadan alınarak anneye iadesi istemine ilişkin olduğundan davanın nispi harca tabi olduğu, Mahkemece söz konusu aracın dava tarihindeki değeri üzerinden belirlenecek harcın yatırılması için davacıya süre verilmesi ve harç eksikliği tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi, tamamlanmadığı takdirde ise Harçlar Kanunu 30 uncu maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, birleşen davanın ise yargılamanın iadesi niteliğinde olduğu, yargılamanın iadesi taleplerinin incelenmesi usulüne uyulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesini doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; … …’ın engelli olması nedeniyle aracın ÖTV’den muaf bir araç olduğu, aracın ruhsat bilgilerine göre kullanım şeklinin engelli aracı ibaresi olduğu, bu tür araçların kanuni düzenlemeye göre “Araç sahibi engelli kişinin, eşi, kanuni mümessili ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunludur.” ifadesine göre aracı öncelikle kanuni temsilcinin kullanması gerektiği, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 354 üncü maddesi gereğince küçük … …’ın mallarını kullanma hakkının veliye ait olduğu bu itibarla davalının, dava dışı eşinden boşanmakla ve velâyetin anneye verilmesi ile davacı çocuğu temsil etme ve mallarını idare etme ve kullanma hakkı sahibi olmadığı, aynı Kanun’un 352 nci maddesine göre “Ana ve baba, velâyetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler; kural olarak hesap ve güvence vermezler.” hükmüyle sabit olduğu üzere aracın sahibi olan küçüğün velisi ve kanuni temsilcisinin dava dışı anne olduğu, anlaşmalı boşanma protokolüne göre aracın davalı babada kalacağı kararlaştırılmış ise de tarafların mülkiyetlerinde olmayan bir taşınır hakkında düzenleme yapmalarının taşınırın sahibini bağlamayacağı, bu nedenle cevap dilekçesinde davalı her ne kadar aynı Kanun’un 763 üncü ve devamı hükümlerine göre taşınır malların kazanılmasının şekillerinden zilyetliğin devri ve hükmen teslim hükümlerine dayanmış ise de dava konusu motorlu araçların mülkiyetinin tescille kazanıldığı, zilyetliğin devri ve hükmen teslim yolu ile aracın mülkiyetini kazanamayacağı, zaten zilyetliği devredenin de malik olmadığı, davalının bu savunmasının yerinde olmadığı, dava konusu aracın davacı çocuğa tesliminin 4721 sayılı Kanun gereğince çocuk mallarının korunması kapsamında iadesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu … plakalı aracın zilyetliğinin davalıdan alınarak ortak çocuk …’a velâyeten …’a verilmesine, birleşen davanın ise tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma davası sonucunda davalının zilyetlik hakkının onaylandığını, eldeki davanın süresinde açılmadığını, babanın birinci derece kan hısmı olup söz konusu aracı kullanma hakkının olduğunu, davanın zilyetliğin iadesi davası olduğunu, mülkiyet konusunda taraflar arasında ihtilaf olmadığını, Mahkemece mülkiyete göre değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, protokol maddesinin geçerli olduğunu, Mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın kabulü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, çocuk mallarının korunmasına ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 352 nci, 354 üncü maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.