Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/361 E. 2023/2425 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/361
KARAR NO : 2023/2425
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1344 E., 2022/1793 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/569 E., 2021/627 K.

Taraflar arasındaki mutlak butlan sebebine dayalı evliliğin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptaline karar verilmiştir.

Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ve kızkardeşi olan diğer davalı …’nin 13.01.2014 tarihinde evlendiklerini, kızkardeşi Hatice Nuran’ın 10.09.1931, davalı …’nin ise 23.12.1983 doğumlu olup aralarında 52 yaş farkın bulunduğunu, davalı …’ın hali hazırda yatalak vaziyette hasta olduğunu, davalıların evlilik tarihi olan 13.01.2014 tarihinde müvekkilinin ablası Hatice Nuran’ın 83 yaşında ve demans hastası olması nedeniyle ayırt etme gücünden yoksun bulunduğunu, evlenme ehliyeti olmadığını, ayırt etme gücünden yoksun bulunanların evlenemeyeceklerini, her nasılsa gerçekleşmiş olan evliliğin de mutlak butlan sebebiyle iptal edilmesi gerektiğini, davalılardan …’nin evlenmeden çok kısa bir süre sonra, 09.12.2014 tarihinde eşi Hatice Nuran Erikçi’nin kısıtlanması ve vasi olarak tayin edilmesi amacıyla Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/3541 Esas sayılı dosyasında açtığı dava sonucu …’nin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 405 … maddesi gereğince kısıtlanarak eşi …’ni vasi olarak tayin edildiğini, anılan vesayet davası sırasında temin edilen rapora göre, demans hastası olan Hatice Nuran’ın sürekli olarak ayırt etme gücünden mahrum olduğunun belirlendiğini, evlenme tarihinde 83 yaşında ve hiç evlenmemiş olan Hatice Nuran Erikçi’nin aynı tarihte 31 yaşında olan … ile bilinçli bir şekilde evlenebileceğinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, 31 yaşındaki … bir erkeğin 83 yaşında, demans hastası ve ayırt etme gücünden yoksun bir kadınla evlenmesinin maddî çıkarlar dışında başka bir açıklaması olmadığını, Hatice Nuran’ın üzerine kayıtlı birden fazla gayrimenkul olan varlıklı bir kişi olduğunu belirterek 4721 sayılı Kanun’un 145 … maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ayırt etme gücünden sürekli yoksun olan davalı … ile Harun arasında kurulan evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … Erikçi vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, tarafların 07.01.2014 tarihinde evlenmek isteği ile Bakırköy Belediye Başkanlığına müracaat ettiklerini, … evlenme tarihinde 83 yaşında olduğundan rapor istenmesi üzerine Bağcılar … Hastanesi’nden Hatice Nuran’ın akli dengesinin yerinde olduğuna dair rapor alındığını, bu raporda açıkça …’nin evliliğe engel herhangi bir rahatsızlığı olmadığının belirtildiğini, davacı ile davalı … kardeş olmalarına rağmen … süredir küs olup görüşmediklerini, davalıların yaklaşık 3,5 yıldır evli olduklarını ve müvekkilinin diğer davalı …’ın yaklaşık iki senedir vasisi olmasına rağmen eşinin malvarlığında onun zararına olacak herhangi bir tasarrufta bulunmadığını, kaldı ki müvekkilinin eşi ile evlenmeden önce de varlıklı sayılabilecek bir kişi, tanınan bir iş adamı olduğunu, dolayısıyla eşinin maddî durumundan çıkar sağlamak gibi bir amacının bulunmadığını, hatta eşinin icralık olan bir takım borçlarını da ödediğini, davalıların yaklaşık onbeş yıldır birbirlerini tanıdıklarını, evliliklerinden önce ve sonra eşinin her türlü sağlık, maddî ve manevî sorunlarında yardımcı olduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılamanın devamını sırasında davalılardan Hatice Nuran’ın 27.12.2017 tarihinde öldüğü, geriye mirasçısı olarak kayden eşi Harun ve davacı … …’ın kaldığı, davacı … …’ın da 24.05.2019 tarihinde öldüğü geriye mirasçı olarak …’ın kaldığı, mirasçının davayı takip ettiği anlaşılmakla yapılan yargılama sonucunda; davalı … Erikçi’nin 10.09.1931 doğumlu, …’nin 23.12.1983 doğumlu olduğu ve 13.01.2014 günü evlendikleri, dosyada toplanan bütün bilgi ve belgeler, tanık anlatımları özellikle Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp 1. Üst Kurulunun 17.08.2021 tarihli, 285 sayılı raporu nazara alındığında davalılardan …’nin, evlenme tarihi olan 13.01.2014 tarihinde, sürekli bir sebeple, ayırt etme gücünden yoksun bulunduğu, dolayısıyla evliliğin mutlak butlanla sakıt olduğu tespit edilmiş ve buna bağlı olarak 4721 sayılı Kanun’un 145 … maddesinin ikinci fıkrası gereğince evliliğin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müteveffanın evlilik tarihinde tam ehliyetli olduğunu, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda da evlilik tarihinde evlenmeye engel bir durumunun olmadığının belirtildiğini, müvekkili ile müteveffanın evliliğinden 11 gün önce alınan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünde görev yapan uzman doktor Nilgün Ergüç tarafından imzalanan rapor ile evlilik tarihi olan 13.01.2014 tarihinde Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi Psikiyatri uzmanı doktor Hüner … tarafından düzenlenen raporda hukuki ehliyetinin tam olduğunun belirtilmesine karşın bu iki raporun göz ardı edildiğini, evlilikten sonra alınan rapor dikkate alınarak hukuka aykırı olarak karar verildiğini, müteveffanın evlilik tarihinde akıl sağlığının yerinde olduğunun tanık anlatımları ile de sabit olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve haksız davanın reddini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut dosyada 10.09.1931 doğumlu … ile 23.12.1983 doğumlu davalı … Erikçi’nin 13.01.2014 tarihinde evlendikleri, Hatice Nuran Erikçi’nin 27.12.2017 tarihinde vefat ettiği, davalı …’un evlenme öncesinde ve evlilik tarihinde aldığı raporlar yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olmadığından kadının ölmeden önce tedavi gördüğü hastanedeki tüm tedavi kayıtları ve alınan raporlar dikkate alınarak en son düzenlenen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp 1. Üst Kurulunun 17.08.2021 tarih ve 285 sayılı raporu ile kadının evlenme tarihi olan 13.01.2014 tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunduğu, fiil ehliyetine haiz olmadığı tespit edilmiş olup denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bu rapor doğrultusunda davanın kabulü kararı ile kararın gerekçesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı … Erikçi’nin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla müteveffanın evlilik tarihinde akıl sağlığının yerinde olduğunun bir kısım sağlık raporları ve tanık anlatımları ile de sabit olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve haksız davanın reddini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mutlak butlan sebebine dayalı evliliğin iptali davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davalılardan müteveffa Hatice Nuran’ın evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 145 … ve 146 ncı maddelerinin ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.