Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/3178 E. 2023/4940 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3178
KARAR NO : 2023/4940
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/717 E., 2021/249 K.
KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; eşiyle iki yıldır anlaşamadığını, ruhen ve fikren anlaşamadıklarını, iki medeni insan gibi boşanmaya karar verdiklerini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili bozma kararı sonrası verdiği 05.02.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma kararından sonra tarafların ayrı yaşadığını, müvekkilinin vekili olmadığından o tarihte kararın tebliğe çıkarılması gerektiğini bilmediğini, davalının kötü niyetli temyiz talebinde bulunduğunu, tarafların ortak çocuk, düğün ve nişan gibi sebepler hariç biraraya gelmediklerini, kadının aşırı kıskançlıkları, sürekli memnuniyetsiz tavırları, müvekkile miras kaldığını öğrendikten sonra sürekli müvekkilden maddî çıkarımlar yapma gayretinin evlilik birliğini sarstığını ve davalının müvekkilin cebinden izinsiz para aldığını belirterek tarafların boşanmalarına aksi halde ayrılık kararı verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı kadın 06.10.2006 tarihli duruşmada boşanmayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

2.Davalı 27.02.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının yeniden dava dilekçesi verme hakkı olmadığını, iddiaların asılsız olduğunu, Almanya’ya gidip orada çalışmak istediği için anlaşmalı boşandıklarını ama iş bulamadığını, evliliğin de devam ettiğini, davacının eve para bırakmadığında evin zorunlu giderleri için bir miktar para aldığını, 2017 yılında Ayvalık’ta yaşamak istediğini söyleyip evi terk ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Alanya 4. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 06.10.2006 tarih ve 2006/157 E., 24 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından açılan boşanma davasının davalının serbest iradesi ile kabul edildiği, tarafların boşanmanın sonuçları konusunda aralarında anlaştıkları, dava tarihi itibarı ile evliliğin bir yıldan fazla devam ettiği, anlaşmalı boşanmanın koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, taraflar birbirlerinden maddî ve manevî tazminat, nafaka talep etmediklerinden bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı kadın (asıl) temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 12.09.2019 tarih ve 2019/3608 E., 2019/8590 K. sayılı kararı ile; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrası, 4721 sayılı Kanunun üçüncü kısmı hariç ikinci kitabından kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, aynı yasanın geçici 1 inci maddesi de; aile mahkemesini kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyet geçtiğinde yargı çevresi içerisinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işlerin, yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğinin hükme bağlandığını, Mahkemenin yargı çerçevesi içerisinde karardan sonra aile mahkemesinin kurulduğunu ve faaliyete geçtiğini, hüküm temyiz edildiğine göre davanın sonuçlanmadığını, 4787 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca davanın yargı çerçevesi içindeki görevli ve yetkili aile mahkemesine devredilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10.12.2019 tarihli kararı ile Alanya Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderme kararı verilmiştir.

2. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, her ne kadar davalı tanıklarının beyanları tespit edilmiş ise de davalının cevap dilekçesinde delil bildiriminde bulunmadığı görülmekle tanık beyanlarının hükme esas alınmadığı, davacının tanıklarının beyanlarından da davalının herhangi bir kusurunun sabit görülmediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, boşanma mümkün değilse ayrılık kararı verilmesini istedikleri halde ayrılık talebinin değerlendirilmediğini, tanık beyanları ile iddialarını ispatladıklarını, davalının müvekkilinin cüzdanından para aldığını ikrar ettiğini, bu hususun boşanma için yeterlı olduğunu, ayrıca davalı vekilinin de 15.09.2020 tarihli duruşmada tarafların 15 senedir fiilen ayrı olduklarını ikrar ettiğini belirterek ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Kanun’un 2. maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci ve üçüncü fıkrası

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.