YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3163
KARAR NO : 2023/2223
KARAR TARİHİ : 04.05.2023
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/709 E., 2022/923 K.
KARAR : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Antalya Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın redine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde; tarafların evliliklerinin davalı erkeğin kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL iştirak, kadın lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; kadının evi terk ettiğini, kadına duygusal şiddet uyguladığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.07.2020 tarihli ve 2019/96 Esas, 2020/370 Karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin davacı kadına şiddet uyguladığının tanık beyanlarıyla sabit olduğu, böylelikle boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir, aynı miktar üzerinden iştirak nafakası takdirine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir, aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası takdirine, kadın lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.01.2022 tarihli ve 2020/1691 Esas, 2022/92 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 09.06.2022 tarihli ve 2022/3731 Esas, 2022/5564 Karar sayılı kararıyla; davacı kadının boynunda oluşan darp izlerinin davalı erkek tarafından gerçekleştirildiğinin kabulüne olanak bulunmadığı, böylece dosya kapsamında davalı erkeğin ispatlanan bir kusurunun bulunmadığı, o halde kadının davasının reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın reddine, ortak çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesini yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların dosya kapsamında ispatlandığını, davalı erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek davasının kabulüne karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde; davacı kadının kusurlu olması nedeniyle, lehine tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle kararın kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dairemizin bozma ilamından sonra İlk Derece Mahkemesince tesis edilen yeni kararın bozmaya uygun olarak verilip verilmediği, kadın ve ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 … maddesi ile 371 … maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı kadın vekili ve davalı erkeğin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.