Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/3014 E. 2023/5908 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3014
KARAR NO : 2023/5908
KARAR TARİHİ : 05.12.2023


MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/165 E., 2023/132 K.

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hendek 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/171 E., 2021/252 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine, aile konutu şerhi konulması davasının usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin aile efradına kötü muamele yaptığını, hakaret ettiğini, kök ailesinin etkisinde kaldığını, kadına değer vermediğini, ortak konutun ihtiyaçlarının giderilmesinde cimri davrandığını, üçüncü kişilerin yanında eşine cinsel tacizde bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, kadının hastalığında kadınla, evi ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, kadının kök ailesiyle görüşmesine izin vermediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir-iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile nafakaların her yıl TEFE-TÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata ve ortak konutun tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına karşı üçüncü şahısların yanında cinsel tacizde bulunduğunun dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları ile kanıtlandığı, fiziksel şiddet uyguladığı ve bu nedenle hakkında mahkumiyet kararı verildiği ve kesinleştiği, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği bu nedenle erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfı kabil kusur bulunmadığı, tedbir nafakası verilmesine yönelik şartların oluştuğu, çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu, ortak çocuk …’nun ihtiyaçlarında kullanılmak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesi, kadının boşanma ile yoksulluğa düşmediği kanaatine varılarak yoksulluk nafakası talebinin reddi, kişilik haklarının ihlal edildiği, mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alınarak kadın yararına maddî-manevî tazminata hükmedilmesi, aile konutu şerhi konulması talebinin öncelikle tapu müdürlüğünden istenmesi gerektiği gerekçeleriyle davacının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat ve 10.000,00 TL manevî tazminata, aile konutu şerhi konulması davasının usulden reddine, davacı lehine maktu vekâlet ücretine, davalı lehine maktu vekâlet ücretine
karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası talebinin reddinin ve davalı erkek yararına hükmedilen vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının … isminde bir kişi ile ilişkisinin bulunduğunu, kadının kusurlu olduğunu, bu nedenle boşanma davasının ve fer’îlerinin kabulüne dair kararın doğru olmadığını, kadın yararına maddî ve manevî tazminat, iştirak, yoksulluk nafakası hükmedilmesi ile çocuğun velâyetinin kadına verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin yerinde olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, davanın kabulünün doğru olduğu, erkeğin süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, karşı davasının da bulunmadığı bu nedenle dava tarihinden sonraki olayların hükme esas alınamayacağı, çocuğun velâyetinin anneye verilmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesinin doğru olduğu, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu oluşu dikkate alındığında davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin ve hükmedilen tazminat miktarlarının yerinde olduğu, kadın yararına tedbir nafakası takdir edilmesinin ve yoksulluk nafakasının reddinin isabetli olduğu, aile konutu şerhi davasının reddine karar verildiğinden erkek yararına vekâlet ücreti takdirinin usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının … isminde bir kişi ile ilişkisinin bulunduğunu, kadının kusurlu olduğunu, bu nedenle boşanma davasının ve fer’îlerinin kabulüne dair kararın doğru olmadığını, kadın yararına maddî ve manevî tazminat, iştirak, yoksulluk nafakası hükmedilmesi ile çocuğun velâyetinin kadına verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek; kadının davasının ve fer’îlerinin kabulü yönünden hükmün bozulması talebiyle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davacı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Kanun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı kadın lehine yoksulluk nafakası takdir edilmediğinin ve ortak çocuğun ergin olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.