Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2798 E. 2023/5942 K. 06.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2798
KARAR NO : 2023/5942
KARAR TARİHİ : 06.12.2023


MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3274 E., 2023/245 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/560 E., 2022/617 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının ismi ve işi konusunda yalan söylediğini, telefonu ile vakit geçirdiğini, müvekkiline, ortak çocuğa ilgi göstermediği gibi çocuğu benimsemediğini ve şefkat göstermediğini, ailesinin etkisi ile hareket ettiğini, çalışmamaya başladığını ve ailenin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilini arkadaşları yanında küçük düşürdüğünü ve kız arkadaşlarına mesaj atarak rahatsız ettiğini, müvekkilinin telefonunu elinden alıp ailesi ile iletişimini engellediğini, müvekkiline zor kullanarak müstehcen videolar izlettiğini ve istemediği şekilde ilişkiye girdiğini, müvekkilini defalarca aldattığını, eski sevgilileriyle konuştuğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların yıllık ÜFE oranında artırılmasına, müvekkili lehine 70.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, müvekkiline düğünde takılan tüm takılar ile 10.250,00 TL paranın aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedeli belirlenince artırılmak üzere şimdilik 5.000,00 TL nin iadesine, 19.02.2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kabul etmediklerini, evde davacının sürekli telefondan oyun oynadığını, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve ortak konutu kendi isteği ile terk ettiğini, davacının kusurlu olması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini, davacının diğer tüm talepleri ile ziynet alacağı davasının reddine, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından ileri sürülen vakıaların ispatlanamadığı, davalıya atfedilecek bir kusurun bulunmadığı, davacının ziynet eşyalarının varlığını ve elinden zorla alındığının ispatlanamadığı, davacı tarafa yemin hakkının hatırlatıldığı, ancak davacı vekili tarafından yemin deliline dayanılmayacağının beyan edildiği gerekçesi ile boşanma ve ziynet alacağı davasının ayrı ayrı reddine, davacının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası taleplerinin reddine, 20.12.2021 tarihli ara karar ile davacı lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşmesine kadar devamına, 10.02.2022 tarihli ara karar ile ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası ve geçici velâyet kararının, kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, davalının sadakat yükümlülüğünü ilhal ettiğine ilişkin facebook adlı sosyal medyadan üçüncü kadınlar ile cinsel içerikli yazışmaların değerlendirilmediğini, bu yönden bilirkişi raporu alınmadığını, kararın gerekçesiz olduğunu, sunulan deliller ile davalının müvekkilini aldattığının ispatlandığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin facebook adlı sosyal medyadan üçüncü kadınlar ile cinsel içerikli yazışmaların değerlendirilmediğini, bu yönden bilirkişi raporu alınmadığını, kararın gerekçesiz olduğunu, sunulan deliller ile davalının müvekkilini aldattığının ispatlandığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan davanın ispatlanıp ispatlanmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi; 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi;

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.