Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/275 E. 2023/1775 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/275
KARAR NO : 2023/1775
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1530 E., 2022/1773 K.
ÇOCUK : 1-… 2-…
DAHİLİ DAVALILAR : 1-… vekili Av. … 2-… vasisi Av. … 3-…
DAVA TARİHİ : 25.04.2016
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/632 E., 2020/124 K.

Davacı tarafından nüfus kaydının düzeltilmesi amacıyla açılan dava nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmiştir.

Kararın dahili davalı … vasisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vasisi tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı … vasisi tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın nüfus cüzdanını kaybettiğini, söz konusu nüfus cüzdanını kötü niyetli …’ın (…) eline geçirdiğini, bu kimlik ile … … Hastanesinde doğum yaptığını, dünyaya gelen çocuğunu davacının çocuğuymuş gibi kimlik bilgilerini kullandığını, çocuğa … … ismini vererek nüfusa kaydettirdiğini, söz konusu eylemler suç teşkil ettiğinden … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/357 esas sayılı dosyası ile …’a 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası verildiğini, kendisinden olmayan ve hiçbir zaman görmediği bir kız çocuğunun annesi olarak resmi kayıtlarda göründüğünü ileri sürerek 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince davasının kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
1…. 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/288 Esas ve 2016/552 Karar sayılı kararı ile soybağını ilgilendiren bir talep olduğu Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, dosya Aile mahkemesine gönderilmiştir.

2…. Aile Mahkemesinin 2016/806 Esas ve 2018/ 933 Karar sayılı kararı ile iki farklı kayıtta görünen kişinin aynı kişi olup olmadığını ilgilendiren bir dava olduğu, soybağını etkilemeyeceği genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiş, dosya yargı yeri belirlemesi için Bölge Adliye mahkemesine gönderilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Yargı Yeri Belirlemesine İlişkin Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.11.2019 tarih ve 2019/1725 Esas, 2019/1193 Karar sayılı kararı ile nüfus kayıtlarında mükerrer olan kaydın tespiti ve iptali talebinin öncelikli olduğu, bu husus çözüldükten sonra soybağını ilgilendiren bir durumun olup olmadığının çözülmesi gerektiği gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “… kesinleşen … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/357 Esas, 2015/167 Karar sayılı dosyasına göre davalı …’ın davacıya ait kimliği kullanmak sureti ile doğum yaptığı bu doğum neticesinde … adlı çocuğu davacının nüfusuna kaydettirdiği durumun ortaya çıkmasından sonra nüfus kaydının elinden alınması sonrası bu kez çocuğunu kendi adına bu kez … adı ile kaydettirdiği … ve …’un aynı kişi oldukları davacının … adında bir çocuğunun bulunmadığı … kaydının gerçek olmadığı mükerrer olduğu sabit olup dosyada mevcut olan ATK DNA raporlarına göre de … adlı kişinin davalı …’ın çocuğunun olduğu tespiti yapılmış olup … kaydının mükerrer olduğu, gerçeği yansıtmadığı…” gerekçesi ile davanın kabulüne, “…” olan mükerrer kaydın iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vasisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vasisi istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini mahkemece verilen kararın eksik inceleme sonucu verildiğini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu, cezaevinde olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336 ncı maddesi gereğince adli yardım talebinin kabulüne; “… … 2. ASCM 2013/357E 2015/167K sayılı dosyasına göre davalı …’ın davacıya ait kimliği kullanmak sureti ile doğum yaptığı bu doğum neticesinde … adlı çocuğu davacının nüfusuna kaydettirdiği durumun ortaya çıkmasından sonra nüfus kaydının elinden alınması sonrası bu kez çocuğunu kendi adına … adı ile kaydettirdiği … ve …’un aynı kişi oldukları davacının … adında bir çocuğunun bulunmadığı sabit olup dosyada mevcut olan ATK DNA raporlarına göre de tespiti yapılmış davanın kabulünde ve yargılama giderlerinin takdirinde isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vasisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vasisi temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından eksik inceleme yapıldığını, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin haksız olduğunu, kararın haksız, usule, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan nüfus kayıt düzeltim (mükerrer kaydın iptali) davasında yargılama sırasında eksik inceleme olup olmadığı ve dahili davalı … aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
5490 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı ile 336 ncı, 337 inci maddesi, 353 ücnü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … vasisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının
temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.