Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2706 E. 2023/5731 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2706
KARAR NO : 2023/5731
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3043 E., 2023/6 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/475 E., 2022/773 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer’ilerine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile anlaşmalı boşanma ve fer’ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından vekâlet ücreti yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların müvekkilin annesinin evinde yaşadıklarını ve davalının bağımsız konut açmadığını, müvekkiline hakaret ettiğini, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamadığını ve evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili; 22.09.2022 tarihli dilekçesi ile 22.09.2022 tarihli anlaşmalı boşanma porotokolü sunmuştur.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaları kabul etmediğini, eşinin talep etmesi nedeni ile evden ayrıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 15.10.2020 tarih ve 2019/488 Esas, 2020/562 Karar sayılı kararı ile; davalının evin geçimi ile yeterince ilgilenmediği ve davacıya “sende akıl yok kırık geri zekalı” sözleri ile hakaret ettiği ve tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine 200,00 TL tedbir, 300,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine 400,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek; kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, manevî tazminat ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 23.05.2022 tarih ve 2020/1908 Esas, 2022/1226 Karar sayılı kararı ile; dilekçeler aşaması tamalanmadan işin esasına girilerek karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile usul yönünden Mahkeme kararının kaldırılmasına, diğer hususlarda inceleme yapılmasına yer olmadığına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 2009 yılında evlendikleri, boşanma ve fer’ilerine ilişkin anlaştıkları ve anlaşmalarının uygun bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine 300,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine 500,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların birbirlerinden maddî ve manevî tazminat talep etmediklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından dosyaya sunulan 22.09.2022 tarihli protokolün aynen tasdikine ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, davacı lehine 9.200,00 TL vekâlet ücretine
karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek, kısa kararda aleyhine vekâlet ücretine karar verilmediği halde, gerekçeli kararın onuncu bendinde aleyhinde vekâlet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu ve kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturduğunu, kararın bu yönü ile usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada tarafların anlaşmalı boşanma için iradelerini serbestçe açıkladıkları, duruşmada bizzat dinlenildikleri, boşanmanın mali hususları konusunda anlaşma sağladıkları, düzenlemenin kanuna aykırı olmadığı, dava tarihi itibariyle evlilik birliğinin en az bir yıl sürdüğü, davalı asılın boşanma ve mali sonuçlarına karşı değil de aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu, taraflar arasındaki yazılı ve sözlü anlaşmada yargılama gideri ve vekâlet ücreti konusunda bir anlaşma yapılmadığı, vekâlet ücretinin boşanmanın fe’ri niteliğinde olmadığı, taraflar arasında vekâlet ücreti yahut yargılama gideri konusunda sözlü yahut yazılı anlaşma yapılmadığı için Mahkemece re’sen kendini vekille temsil ettiren ve davası kabul edilen davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek, kısa kararda aleyhine vekâlet ücretine karar verilmediği halde, gerekçeli kararın onuncu bendinde aleyhinde vekâlet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu ve kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturduğunu, kararın bu yönü ile usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan davada, anlaşmalı boşanma protokolünde yer verilmeyen vekâlet ücretinin, davalı erkeğe yüklenip yüklenemeyeceği, kısa kararda yer almayan vekâlet ücretine ilişkin maddenin gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer almasının çelişki niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 297 nci, 323 üncü, 326 ncı ve 332 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.