Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2692 E. 2023/5463 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2692
KARAR NO : 2023/5463
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3149 E., 2022/3966 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/463 E., 2022/266 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ve erkeğin ailesinin kadını aşağıladığını, erkeğin kadına fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, başka kadınlarla görüşerek sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TEFE oranında arttırılmasına, karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, mal rejimi tasfiyesi davasının kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, kadının erkeği hor gördüğünü, aşağıladığını, kadının çocukları ihmal ettiğini, yaklaşık dört yıldır yataklarını ayırdıklarını, erkeğin kazandığı parayı dahi kadına verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması için emniyet müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, gelen sosyal ekonomik durum araştırma formundan ve yapılan tebligatlardan tarafların hala aynı adreste ikamet ettiği, kadın tanığı Şerife Sağdıç’ın “davalının bunca işkencelerine rağmen bize karşı sürekli davalıyı savundu, hali hazırda birlikte yaşamaya devam etmektedirler” şeklinde beyanda bulunduğu, boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması gerektiği, eşlerin boşanma davası devam ederken birlikte yaşamaya devam etmelerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını ortak hayatın sürdürülmesinin fiilen mümkün olduğunu gösterdiği, Yargıtay içtihadına göre de eşlerin boşanma davası devam ederken birlikte tatile gitmesi ya da aynı evde yaşamaya devam etmeleri birbirini zımnen affettikleri veya evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığı anlamına geldiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dinlenen tanıklarının taraflar arasındaki geçimsizliği beyan ettiklerini, tarafların yargılama süresinde aynı evde kalmadıklarını, bu hususta ayrıntılı inceleme yapılmadığını, tek tanığın beyanı ile davanın reddine karar verildiğini belirtilerek davanın reddine dair kararının kaldırılması ve taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; dinlenen tanıkların taraflar arasındaki geçimsizliği beyan ettiklerini, tarafların yargılama süresince aynı evde kalmadıklarını, bu hususta ayrıntılı inceleme yapılmadığını, tek tanığın beyanı ile davanın reddine karar verildiğini belirtilerek davanın reddine dair kararının kaldırılması talebiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, davanın reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 inci ve 6 ıncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadına hakaret ettiği ve kadını aşağıladığı anlaşılmaktadır. Tarafların aynı evde birlikte yaşamasına dair vakıa ise toplanan delillerle ispatlanamamış olup, kaldı ki davalı erkeğin cevap dilekçesindeki, kadının son dört yıldır odaları ayırdığı, erkeği başka odada yatmaya mecbur bıraktığı iddiası da dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin tarafların halen aynı adreste birlikte yaşadıkları, bu nedenle birbirlerini zımnen affettikleri veya evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığı yönündeki kabulü doğru bulunmamıştır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Geçimsizlikte davalı erkek tamamen kusurlu olup olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre davacı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.