Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2680 E. 2023/5461 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2680
KARAR NO : 2023/5461
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1916 E., 2023/178 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kale (…) Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/88 E., 2021/81 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli olarak eşine bağırdığını, hakaret ettiğini, başka kişilerin yanında erkeği rencide edici söylemlerde bulunduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, evlilik birliğinin kadının kusurlu nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin başka bir kadınla birlikteliği olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan her biri yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL, kadın yararına ise aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı itibariyle kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, erkeğin ise bir başka kadınla yaşamak için ortak konuttan ayrıldığı, böylelikle tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine, ortak çocukların velâyetlerinin tedbiren anneye verilmesine, ortak çocuklar ile babaları arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesisine, çocuklardan her biri yararına ayrı ayrı aylık 250,00’şer TL, kadın yararına da aylık 250,00 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının reddedilen boşanma davası ve tedbiren kurulan kişisel ilişki yönlerinden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; özellikle erkek tanığı Gurbet’in ifadesinde geçen ve kadına kusur olarak izafe edilmesi istenen davranışların eski tarihli olduğu, bu eylemler sonrasında eşlerin evlilik birliğini devam ettirmeleri suretiyle birbirlerinin kusurlu davranışlarını affettikleri, taraflar arasında geçimsizliğe yol açan asıl olayın erkeğin sadakatsizliği olduğu, bu nedenle tanık Gurbet’in beyanlarında geçen ve kadın tarafından gerçekleştirildiği söylenen davranışların kadına kusur olarak yüklenmemesinin doğru olduğu, tedbir olarak verilen velâyet, kişisel ilişki ve nafaka hükümlerinin kararın kesinleşmesinden itibaren sona ereceği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadına ait kusurlu hareketlerin affedilmesinin mümkün olmadığını, kadının erkeğe karşı hakaret ettiğini ve fiziksel şiddet uyguladığını, bu durumların tanık beyanları ile sabit olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi ve reddedilen davası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede kadından kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davacı erkeğe yüklenen kusurlu davranışların gerçekleşip gerçekleşmediği, davanın reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.