Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2661 E. 2023/3621 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2661
KARAR NO : 2023/3621
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3076 E., 2022/3985 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde duruşmalı temiz eden davacı-davalı … vekili Av. … ile karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı … vekili Av. Aybüke Saliha Bıldırcın geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların her konuda anlaşarak protokol düzenlediklerini, protokol gereğince tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı- karşı davalı erkek vekili çekişmeli boşanmaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; kadının evlilikten kısa süre sonra erkeğe saygısızca davranmaya başladığını, hakaret ettiğini, her kavga ettiklerinde evi terk edip bir iki gün eve gelmediğini, tarafların üç yıldır da ayrı yaşadıklarını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin bahaneler üreterek tartışma çıkardığını, eve alkollü gelmeye başladığını, bazı günler eve hiç gelmediğini, evlendikten kısa bir süre sonra cep telefonu aldığını ve telefonunu sürekli eşinden gizlediğini, bir gün eşi telefona bakmak istediğinde eşine tokat attığını, erkeğin ilişkisi olduğu … isimli kişiyi müvekkilinin eğitim aldığı Halk Eğitim Kursuna aynı sınıfa yazdırdığını, boşanma davasının görülmesinden müvekkilinin aldatıldığını öğrendikten sonra okul grubuna ait whatsap uygulamasından sık sık davacı- karşı davalı ile yaptığı tatil fotoğraflarını attığını, müvekkilinin küçük düştüğünü, onurunun kırıldığını, evlendikten sonra müvekkilinin eğitim almasının eşi tarafından engellendiğini, erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, nafakayı ödemediğini, faturaları dahi ödemediğini, son bir yıllık fiili ayrılık sürecinde sık sık müvekkiline ve çocuklara karşı sürekli ağır küfürler, hakaretler ve tehdit içerikli mesajlar attığını, karşı dava ile ilgili olarak ise davacının sürekli tartışma çıkarttığını, alkollü eve geldiğini, başka kadınla düzenli bir ilişkisinin olduğunu, anlaşmalı boşanma davasından önce evi terk ettiğini ve evi terk ettiğini sosyal medya hesabından paylaşarak itiraf ettiğini, ilişkisi olduğu kadın ile tatillere gittiğini, 2016 yılında imam nikahı yaptıklarını, bu tarihten beri karı koca hayatı yaşadıklarını itiraf ettiğini belirterek tarafların zina sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk… için aylık 2.500,00 TL, ortak çocuk Buğlem için aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 400.000,00 TL maddi ve 400.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2018 tarih ve 2018/1039 Esas, 2018/1045 Karar sayılı kararı ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından karardan sonra erkeğin sadakatsizliğini öğrendiğini, anlaşmalı olarak görülen boşanma davasının, çekişmeli olarak görülmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 09.03.2020 tarih ve 2019/783 Esas, 2020/814 Karar sayılı kararı ile; anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma olarak görülmesi, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin … isimli kadın ile birlikteliğinin olduğu, bu durumu kadının anlaşmalı boşanma davası sonrasında öğrendiği, birlikte olduğu kadının, davalı- karşı davacı kadını arayarak davacı- karşı davalı erkek ile birlikteliklerini anlattığı bunları anlatırken tanığında yanlarında olduğu bu konuşmaları dinlediği ayrıca davacı- karşı davalı erkek ile … isimli kadının birlikte çekilmiş fotoğraflarını gördüğü yönündeki beyanlar ile davalı- karşı davacı kadın tarafından dosya arasına sunulan fotoğraf ve konuşmaların doğrulandığı göz önüne alınarak zinanın varlığına güçlü karine teşkil ettiği de gözetilerek zina nedeniyle açılan davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkeğin asıl davasında kadının kusurlu bir davranışını ispatlayamadığı, kadının zina iddiasının kabulü ve erkeğin eve bir çok defa alkollü olarak geldiği de dikkate alındığında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının reddine, ortak çocukların yaşı ve alınan sosyal inceleme raporu dikkate alınarak velayetlerinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı takdir edilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının 16.06.2022 tarihi itibarıyla ayrı ayrı aylık 1.250,00 TL’ye çıkarılmasına ve kesinleşmeden itibaren yasal faiziyle birlikte iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına takdir edilen aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının 16.06.2022 tarihi itibarıyla aylık 1.500,00 TL’ye yükseltilmesine, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına yasal faiziyle aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları oluştuğundan kadın yararına yasal faiziyle birlikte 75.000,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası ve fer’ileri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kadın yararına 250.000,00 TL maddi ve 250.000,00 TL manevi tazminata, velayet kendisine verilmeyen eşin ortak çocukların bakım ve eğitim giderlerine maddi gücü oranında katılmak zorunda olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve hakkaniyet ilkesine göre ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne ortak çocuk… yararına aylık 2.000,00 TL ve Buğlem yararına aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kadın yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminat miktarlarının fahiş derecede yüksek olduğunu ileri sürerek nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin mal kaçırma amacıyla menkul ve gayrimenkulleri elinden çıkardığını, bunları başkalarının üzerine geçirdiğini, dava aşamasından sonra kendisini borçlu göstermek için krediler çektiğini, erkeğin lüks bir yaşam sürdüğünü, hükmedilen nafakaların ve tazminatların yetersiz olduğunu ileri sürerek nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasında hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 nci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’un 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden davalı- karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin İsmail’den alınarak Semra’ya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden İsmail’e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Semra’ya geri verilmesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.