Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2629 E. 2023/6122 K. 12.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2629
KARAR NO : 2023/6122
KARAR TARİHİ : 12.12.2023


MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/571 E., 2022/2127 K.


KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/26 E., 2019/715 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, … erkeğin tüm, davalı-davacı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, erkeğin süregelen şekilde sadakatsiz olduğunu, bu durumu gizleme ihtiyacı dahi duymadığını, aile ve arkadaş çevresi de dahil olmak üzere herkesin bu durumu bildiğini ileri sürerek birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 162 nci olmadığı takdirde 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evlilik birliğinin getirmiş olduğu sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve kadını başka bir kadınla aldattığı, buna karşın kadının kusurunun ispat edilemediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin eşini aldatma, güven sarsıcı davranışlarla sadakat yükümlülüğünü ihlal etme şeklinde gerçekleşen eylemleri nedeniyle tam kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi gereğince boşanma davasının kabulü için gerekli yasal koşulların oluşmadığı, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, sürekli geliri olan kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alması gerektiği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi gereğince reddine, birleşen davanın 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. … erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili, davanın 4721 sayılı Kanun’un 161 ve 162 nci maddeleri gereğince kabulü gerektiğini, tazminat miktarlarının az olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-birleşen davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde belirtilen kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğuna yönelik tespitin yerinde olduğu, birleşen davada davalı erkeğin eylemleri bütün halinde değerlendirildiğinde, zinanın varlığı kanıtlanamadığı gibi, birleşen davanın zina hukuki sebebine dayanılarak da açılmadığı, zina nedeni ile boşanma hükmü kurulmamasında yasaya aykırılık bulunmadığı, gerekçenin düzeltilmesinin gerekmediği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminata, … erkeğin tüm, davalı-davacı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. … erkek vekili; boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunu, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili; ekonomik koşullar sebebi ile müvekkilinin mağdur olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.