Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/252 E. 2023/3632 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/252
KARAR NO : 2023/3632
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/494 E., 2022/2674 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına şiddet uyguladığını hakaret ettiğini, erkeğin evlenmeden önceki gönül ilişkisi bulunan Zeynep K. ile ilişkinin evlendikten sonra devam ettirdiğini, buna ilişkin aşk Cumhuriyet Tapu Senedi başlıklı belgenin bulunduğunu, kocanın kadına sürekli, seni sevmiyorum seni ailemin zoruyla aldım, elimde olsa seni bir saniye bekletmem, babanın evine gönderirim ben başkasını seviyorum dediğini, tarafların erkeğin ailesiyle aynı binada altlı üstlü oturduğu erkeğin sabah 08.00-09.00 evden çıkıp gece 02.00-03.00 eve geldiğini, evin ihtiyaçlarını davalının anne ve babasının yada kadının ailesinin giderdiğini, erkeğin kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, hatta telefon kablosuyla kadını boğmaya çalıştığını, kadının parmaklarını ve burnunu kırdığını, kadın bu olaylardan sonra baba evine dönmek istediğinde davalı ve ailesinin evin kapılarını üstüne kitlediğini en son 21.04.2020 tarihinde şiddet uyguladığını, kadının evin çatısına kaçtığını, erkeğin ve annesinin at kendini aşağıya buradan ancak ölün çıkar, sen kadınsın sana değil bize inanırlar dediğini kadının 2. kattan aşağı kendini bıraktığını, kadının bu olay nedeniyle 2-3 ay hastanede yattığını, erkeğin sadece bir defa şikayetinden vazgeçirmek için kadının yanına geldiği, kadının en son hastaneye kaldırılması nedeniyle kişisel eşya, ziynet eşyası ve çeyiz eşyasının evde kaldığını, erkeğin berberlik yaptığını, kadının herhangi bir gelirinin bulunmadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata ve 1 adet 22 ayar 100 gram frenk bağı, 1 adet 22 ayar 50 gram tahtalı bilezik, 2 adet 22 ayar toplam 20 gram bilezik, 3 adet 22 ayar toplam 20 gram altın yüzük aynen iadesi almadığı takdirde 1.000,00 TL nin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkeğe dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı erkek tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, evlenmeden önce gönül ilişkisi bulunan Zeynep isimli kişiyle ilişkisini evlendikten sonra da devam ettirdiği, kadına sürekli seni sevmiyorum dediği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği, ziynet eşyalarına yönelik olarak dosyaya sunulan fotoğraf ve kuyumcu bilirkişi raporuyla ziynetlerin mevcudiyetini ispat ettiği, en son intihar edip hastaneye kaldırılıktan sonra ziynetlerin evde kaldığını iddia etmiş ise de davacı tanıklarının beyanlarından ziynetlerin evlendikten sonra erkeğin tapu olmadan senetle ev alınırken bu ev için bozdurulduğunu beyan ettiği, kadının tanıklarının, kadının iddiasını doğrulamadığından ve davacı tarafından iddiası ispat edilemediğinden davacının ziynet eşyası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların miktarı ve ziynet alacağının reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu ve ziynetler yönünden ise kadının en son damdan atlaması ile ilgili olay neticesinde hastaneye kaldırıldığı, ziynetleri de evden alıp gitme ihtimalinin bulunmadığı, tedavisi için uzun süre hastanede kaldığı, hastane çıkışında da kadının direkt babasının evine gittiği, bir daha hiç müşterek konuta dönmediği yine davacı kadın vekilinin, istinaf dilekçesinde de davacının bir kısım altınlarıyla zamanında ev alındığını ancak daha sonra davalı tarafından bozdurulan altınlar evlilik sürecinde davacıya geri verildiğini, kadının ziynet eşyalarının intihara sevk edildiği tarihte evde bulunduğunu açıklaması değerlendirilerek kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın lehine 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyaları yönünden davacının davasının kabulü ile 1 Adet 22 Ayar frenk bağı 100 gram (44.500,00 TL), 1 adet 22 Ayar tahtalı bilezik 50 gram (22.250,00 TL), 2 adet 22 ayar bilezik toplam 20 gram (8.900,00 TL), 3 adet 22 ayar yüzük toplam 20 gram (8.900,00 TL) değerindeki ziynetlerin davalıdan alınarak, davacıya aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde toplam bedeli olan 84.550,00 TL’nin 100,00 TL’sinin dava tarihinden (25.11.2020) itibaren, 84.450,00 TL’sinin ise ıslah tarihinden (26.09.2020) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kadının iddialarını ispat edemediğini, tanıkların beyanlarının davacıdan duyuma dayalı olduğunu, davacının özel konuları dahi arkadaşlarına anlattığını, davacı tarafın tanık beyanları ile ziynet eşyası alacağını ispatlayamadığını, tanık beyanları ziynet alacağı hususunu ispata yeterli görülmezken, kocanın kusurlu olduğu diğer hususları ispata yeterli görülmesi hakkaniyetli olmadığını, hükmedilen tazminat tutarının yüksek olduğunu belirterek tazminatların miktarı ve ziynet alacağının kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı ile ziynet alacağının ispatı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 190 ıncı, 220 inci ve 222 nci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile 6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı maddesi gereğince kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Davacı kadın, dava dilekçesinde intihara kalkışması nedeniyle ambulansla evden ayrıldığını ve talep ettiği düğünde takılan ziynet eşyalarının evde kaldığını iddia etmiş, yargılama sırasında ise davacı kadın vekili bu altınların bozdurularak ev alındığını, sonra yerine yenilerinin yapıldığını ve bu altınların tamamının evde kaldığını ileri sürmüştür, erkek ise bu iddiaya cevap vermemiş ve inkar etmiş sayılmıştır. Davacı kadın ziynet eşyasının bozdurulduktan sonra yeniden yerine konulduğunu ve yerine konulan bu altınların evde kaldığını ispat yükü altındadır. Ziynetlere ilişkin tanık beyanları kadının iddiasını kanıtlamaya yeterli olmayıp, dosyada kadının iddialarını kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. O halde, tanık beyanında geçen ve ev alınmak için bozdurulanlar dışında kalan ve kadının giderken götürmediği 1 adet tahtalı bilezik diye tabir edilen 22 ayar 50 gr bilezik ve 1 adet 22 ayar 6 gr yüzükten ibaret olan ziynet alacağının kabulü gerekirken yazılı şekilde davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) nci paragraflarda belirtildiği üzere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ziynet alacağı davası yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının sair yönlerden kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.