Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2407 E. 2023/5928 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2407
KARAR NO : 2023/5928
KARAR TARİHİ : 05.12.2023


MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1414 E., 2022/2579 K.



KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/420 E., 2021/340 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın … kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; tarafların fiilen elli, resmi olarak da 41 yıldır evli olduklarını, bu evlilikten müşterek reşit dört çocuklarının bulunduğunu, davalı erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, kaba ve kırıcı davrandığını, davacı ve ailesine karşı küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, davalının kıskançlığının hat safhada olup bu yüzden davacının komşularına, akrabalarına, kardeşlerine dahi gitmesine izin vermediğini, kapıyı davacının üzerinden kilitlediğini, zamanla bu davranışların tehdit boyutuna ulaştığını, erkeğin kadını ölümle tehdit ettiğini, hastalıkları ile ilgilenmediğini ve son olarak kadının kardeşinin düğününe gidip geldiğinde kapıyı açmadığı gibi küfürlerle evden kovduğunu, içeri aldığında da kovmaya devam ettiği için kadının mecburen kardeşini arayarak evden ayrılmak zorunda kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davaya cevap vermemiş, hakaret, baskı, iftira, onur kırıcı davranışlar ve aşağılamalara maruz kaldığını, kadının sık sık müşterek konutu eşinden habersiz olarak günlerce terk ettiğini, nedeni sorulduğunda ise ağır hakaretlerde bulunduğunu, hakaretlerin gelin ve torunlara da yapıldığını, esasen evliliğin başından beri erkeği beğenmediğini ve son olarak da evden kovulmanın söz konusu olmadığını ve kadının kendi isteği ile 3 sene evvel müşterek konutu terk ettiğini, kusurun kadında olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin, kadına karşı küfür ve hakaret ettiği, evden kovduğu, aşırı kıskanç tavırlar içerisinde olduğu, psikolojik, sözel ve ekonomik şiddet uyguladığı, davalı-davacı kadının, erkeğe karşı aşağılayıcı tavırlar içerisinde bulunduğu, hakaret ettiği, izinsiz ve habersiz evi terk ettiği, bu şekilde evlilik birliğinden doğan görevleri yerine getirmediği ve tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit olarak kusurlu oldukları, eşit kusurlu tarafların tazminat taleplerinin reddi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alması gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir, 550,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde … kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
… kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatların reddi ile nafakaların miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı ve tanık beyanları dikkate alındığında Mahkemece kadına yüklenen hakaret kusurunun soyut kaldığı ve ispatlanmadığı, erkeğin kusurları ile kadının kalan kusurlarının kıyaslanmasında kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen … kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının makul olmasına karşın yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek, İlk Derece Mahkemesi kararının doğru olduğunu, tarafların eşit kusurlu olduğunu, kadın yararına tazminat koşulları oluşmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.