Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2403 E. 2023/5926 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2403
KARAR NO : 2023/5926
KARAR TARİHİ : 05.12.2023


MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/794 E., 2023/56 K.


KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/17 E., 2022/21 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının ev işlerini ve kişisel temizliğini ihmal ettiğini, kendi ailesinin yanına gittiğinde dönmediğini, erkeğin veya babasının onu getirdiğini, başka bir erkekle telefonla konuştuğunu, en son da nişan için ailesinin evine gittiğini ve bir daha dönmediğini, kadının ailesinin de evliliğin bitmesi yönünde kadına telkinlerde bulunduklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, bağımsız konut temin edilmediğini, erkeğin ailesinin kadını hizmetçi gibi kullandıklarını, sürekli eziyet ve hakaret ettiklerini, aşağıladıklarını, erkeğin de kadına şiddet uyguladığını, ölümle tehdit ettiğini, baskıcı ve kıskanç olduğunu, eşi ile kol kola girip yürüdüğünde bile kayınvalidesinin kadını azarladığını, kadının anne ve babası ile konuşmak için kayınbabasından izin almak zorunda olduğunu, çocukları olmadığı için kadını doktora götürdüklerini ama erkeğin muayene bile olmadığını, çocuk olması için duyulan yöntemlerin zorla yaptırılmaya çalışıldığını, erkeğin, kadını menstruasyon döneminde ilişkiye girmeye zorlayarak cinsel şiddet uyguladığını ileri sürerek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin, kadının boğazını sıktığı, taraflar köyde yolda el ele tutuştuklarında erkeğin annesinin müdahalede bulunduğu, erkeğin ailesinin birkaç kez evden çıkarken kadın evin içerisinde bulunduğu halde dış kapıyı kilitleyerek evden gittikleri, tarafların fiili ayrılıklarında davalı-karşı davacı kadının, amcasının kızının nişanı için ailesinin evine gittiği, eve dönmekte gecikince erkek ve ailesinin kadını aradıkları, kadın ve ailesinin kadının ablasının taşınmasına yardım etmesi için biraz daha kalmasını istedikleri, bunun üzerine erkeğin annesinin arayarak “Hemen getiriyorsanız getirin, yoksa kızınız kalsın” diye müdahalede bulunduğu, bu yaşananlardan sonra kadının eve dönmek istemediği ve tarafların 2019 yılı Ağustos ayında fiilen ayrıldıkları, tarafların evlilik birliği içerisinde erkeğin ailesi ile birlikte yaşadıkları, kadının evin genel temizliğine ve kişisel temizliğine dikkat etmediği, sık sık ailesinin evine gitmek, gittiğinde de uzun süre kalmak istediği, erkek ve ailesi gidip getirmedikçe kendiliğinden eve dönmediği, kadının ailesinin tarafların evlilikleri ile ilgili “Biz size kızımızı temelli mi verdik, bu kadar duracağını tahmin etmiyorduk, çok bile …” gibi sözlerle evliliğin devamı noktasında müdahalede bulundukları, evlilik birliğinin, taraflardan ortak hayatı sürdürmeleri beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu ve evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır, davalı-karşı davacı kadının ise az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alması gerektiği, boşanmakla yoksulluğa düşeceği kanaatine varılan kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu kabul edilen davacı-karşı davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî, 13.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesi, tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin isabetli olduğu ancak tarafların ortak çocuklarının bulunmaması, yaşı itibariyle yeniden evlilik yapma olasılıklarının yüksek olması değerlendirilerek kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının istinafa konu diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî-20.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ile nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Fatma)

1-ÖES-ÖH-DŞ-AB-AK