YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2290
KARAR NO : 2023/6062
KARAR TARİHİ : 07.12.2023
…
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1707 E., 2022/2035 K.
…
…
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/195 E., 2021/557 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlere karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında yeniden kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının, erkeğin ailesiyle görüşmediğini, erkeğin telefonlarına cevap vermediğini, erkeğin akrabalarının hastalıklarında aramadığını, erkeğin ailesini büyü yapmakla suçladığını, erkeğin ailesinin çocuğu görmesini engellediğini, erkeğin babasına yönelik onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.00,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin annesinin evliliklerini istemediğini, erkeğin ailesinin evliliğin her aşamasında evliliğe müdahale ettiklerini, erkeğin bu müdahalelere engel olmadığını, erkeğin muska taktığını, evinin duvarında domuz yağı ile karşılaştığını, erkeğin, kadına psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, kadına hakaret ettiğini ve kadını aşağıladığını, erkeğin, ailesinin kadını evden kovmasına sessiz kaldığını, ev eşyalarına zarar verdiğini, öfke kontrolünün olmadığını, tedaviyi reddettiğini, aşırı sigara içtiğini, çocuğa ilgisiz davrandığını, çocuğu kaçırmaya kalktığını, en son da ortak haneyi terk ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların karşılıklı olarak ailelerini evlerinde görmek istemediği, onlara yeterli ilgiyi göstermedikleri, kadının erkeğin ailesini büyü yapmakla itham ettiği, erkeğin ise kadına hakaret ettiği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, erkeğin, kadının tişörtünü parçalaması eylemi sonrasında ortak yaşam devam etmiş olmakla af kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, kadının tanık … M. eşi ile barıştırarak evliliğini kurtarmaya yardım etmesine yönelik isteği barış girişimi olup af olarak değerlendirilemeyeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin menfaatine uygun olacağı gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında her cumartesi günü saat 13.00 ile 17.00 saatleri arasında anne evinden alınıp anne evine teslim edilmek suretiyle kişisel ilişki tesisine, tayin olunan kişisel ilişkinin tedbiren de icrasının devamına, çocukları … için dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren gelecek yıllarda TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranlarında artırıma tabi tutulmak suretiyle iştirak nafakası olarak babadan tahsili ile anneye ödenmesine, kadın için dava tarihinden itibaren kullandığı ücretsiz izin sonrası çalışmaya başladığı 22.09.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kadın lehine boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, velâyet, kişisel ilişki, kadın için hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar ve reddedilen tazminat talebi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, kişisel ilişki, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı ile tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi, tazminatların miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince de her iki davada verilen boşanma kararının ve evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin, çocuğun üstün yararı gereğince velâyetinin anneye verilmesi kararının isabetli olduğu, ortak çocuğun 07.08.2019 doğumlu olduğu, uzman raporu ile baba ile çocuk arasında her hafta Cumartesi günü 13.00-17.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasının uygun olduğu rapor edilmiş ise de istinaf incelemesinin yapıldığı tarih itibariyle ortak çocuğun yaşının büyüdüğü de nazara alınarak; annenin de velâyet sorumluluklarını yerine getirmesine engel olmayacak şekilde, babanın da babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerektiği, kadının doğumdan sonra çalışmaya başladığı tarihten itibaren yeterli ve düzenli geliri bulunması karşısında kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesinin, ortak çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafaka miktarının, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da isabetli olduğu gerekçesiyle tarafların kişisel ilişkiye yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk ile baba arasında arasında her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi günü saat 09.00’dan Pazar günü saat 18.00’e kadar, her yıl dini bayramların 2. günü sabah saat 09.00’dan 3. günü akşam saat 18.00’e kadar, babalar gününde saat 09.00’dan akşam 18.00’e kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 09.00’dan 10 Temmuz günü saat 18.00’e kadar kişisel ilişki kurulmasına, kişisel ilişkinin Daire karar tarihinden itibaren de tedbiren uygulanmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası davası ve fer’îleri ile reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, kişisel ilişki, ortak çocuk için hükmedilen nafakaların ve kadın için hükmedilen tazminatların miktarları, kadının kaldırılan tedbir nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davalarının kabulü ile kadın lehine tazminatlara hükmedilme koşulları gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarları, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine tedbir nafakası verilmesi gerekip gerekmediği, kişisel ilişki, ortak çocuk için hükmedilen nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…