Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2269 E. 2023/6004 K. 06.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2269
KARAR NO : 2023/6004
KARAR TARİHİ : 06.12.2023


MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1645 E., 2022/1986 K.



KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm
kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/704 E., 2021/84 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… vekili dava dilekçesinde özetle; kadının önceki eşinden olan kızına ve yakınlarına soğuk davrandığını, her şeyden şikayetçi olduğunu ve bu durumu arkadaşlarına, akrabalarına anlattığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına ve yararına 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş, 25.02.2021 tarihli dilekçesi ile de davasını tam ıslah ederek tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini aşağıladığını, evi terk ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, çalışmadığını, müvekkiline soğuk davrandığını, küfür ve hakaret ettiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, eve geç geldiğini ve şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL nafaka ile 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğin ilk eşinden olan kızına ve yakınlarına soğuk davrandığı, eşinden sürekli şikayetçi olduğu, erkeğin ise eşini aşağıladığı, Eylül 2019 tarihinde evi terk ettiği, çalışmadığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşine bağırıp çağırdığı, küfür ve hakaret ettiği, kadının açtığı davadan önce başka kadınla yaşadığı, eve geç geldiği, erkeğin kapı kırma olayının eski olduğu dikkate alınamayacağı, evlilik birliğinin sarsıldığı, bunda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, tarafların mali sosyal durumuna göre tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, kadının sabit ve düzenli bir gelirinin bulunduğu, tarafların mali sosyal durumu dikkate alınarak kadın lehine yoksulluk nafakası yasal koşulları oluşmadığı gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı davalı vekili istinaf dilekçesi ile kadının tam kusurlu olduğunu, müvekkili lehine tazminata karar verilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden istinaf etmiştir.

2.Davalı davacı vekili istinaf dilekçesiyle; müvekkilinin asgari ücret aldığını, asgari ücretin yoksulluktan kurtarmayacağını, erkeğin piyasada coin ve forex gibi işlerle ilgilendiğini, nafaka ve tazminatlar hakkında talepleri gibi karar verilmesini isteyerek; yararına hükmolunan tazminat miktarları ile nafaka taleplerinin reddi yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davacı davalı erkeğe yüklenen ”küfür ve hakaret” vakıasından sonra evlilik birliği devam ettiğinden, kadının bu vakıalar yönünden erkeği affettiği, en azından yaşanılanları hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerektiği, bu kusurun erkeğe yüklenemeyeceği ancak kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre de erkeğin ağır kusurlu olduğu, tarafların mali ve sosyal durumları, kadın adına kayıtlı taşınmazlar, kadının çalıştığı, gelirinin düzenli ve asgari ücretin üzerinde olduğu anlaşılmakla tedbir nafakasının mahiyeti, yoksulluk nafakasının amacı da dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi isabetli olduğu, ancak erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, evlilik süresi de dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile her iki davada verilen boşanma hükmü, her iki davada harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, erkeğin kusur belirlemesine, kadının tazminatların miktarlarına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına yerine kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya bir itirazlarının olmadığını, erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen hükmolunan tazminatların az olduğunu, asgari ücret düzeyinde kazancının olması nafaka almasına engel olmadığı, erkeğin kazancının ise oldukça iyi düzeyde olduğunu belirterek kararı yararına hükmolunan tazminat miktarları ile nafaka taleplerinin reddi yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.