Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2267 E. 2023/4878 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2267
KARAR NO : 2023/4878
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/715 E., 2023/48 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/671 E., 2021/1064 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın … erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı … erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1…. erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1986 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, 2018 yılında erkek aleyhine nafaka ve velâyet davası açtığını, ilgili davanın kabul edildiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, birlik görevini ihmal ettiğini, yalan söylediğini, iftira attığını, borçlandığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte kadından tahsil edilmek üzere 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2…. erkek vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaları tekrar ettiklerini iddia ederek asıl davanın fer’îleri ile birlikte kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Dava dilekçesi davalı-davacı kadına usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı-davacı kadın davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ortak konutu terk ettiğini, tehdit ve hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocuklara hakaret ettiğini ve onlara da fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesin talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadını tehdit ettiği, kadına hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, fiili ayrılık döneminde ortak çocukların ve kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı, bu hususun dinlenen tanık beyanları, ceza ve hukuk dosyaları ile ispatlandığı, tarafların yaşanan bu olaylardan sonra bir araya gelmediği, asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların ise ispatlanamadığı, ev alınıp satılmasında, kadının evlilik birliğini sarsacak bir kusuru bulunmadığı, hayvan satımında ise hayvanların kime ait olduğunun ve kadın tarafından satıldığının somut olarak ispatlanamadığı, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların fiilen anne yanında bulunduğu, üstün yararları, ihtiyaçları, anne şefkatine muhtaç oldukları dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuklar … ve … yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL iştirak nafakası, ortak çocuk … yararına ise ergin olduğu tarihe kadar aylık 150,00 TL tedbir nafakası, kadının çalışmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakası, karar tarihinden işbu karar kesinleşinceye kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evlilikte geçen süre, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde … erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
… erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve asıl davanın kabulü ile birleşen davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tam kusurlu olan kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, hükmedilen nafakaların da usul ve yasaya aykırı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; her iki dava ve fer’îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı ve özellikle tarafların toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında görülen Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesi’nin 2018/800 Esas, 2019/235 Karar sayılı ilamının kesinleşmediği, bu nedenle kesinleşmeyen karar nedeni ile davalı erkeğe kusur verilmesinin hatalı olması ile birlikte istinaf incelemesine konu dava dosyası içeriği ile İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evlilik süresi, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu gerekçesiyle … erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde … erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
… erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle her iki dava ve fer’îleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın ispatlanıp ispatlanamadığı, birleşen davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup … erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.