Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2131 E. 2023/2227 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2131
KARAR NO : 2023/2227
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1675 E., 2022/1769 K.
DAVA TARİHİ : 15.01.2018
KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davalı kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı artırılmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili ve davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında daha önceden görülen boşanma davasının reddedildiğini, kararın kesinleştiğini ve kesinleşme tarihinden itibaren 3 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen taraflar arasında ortak yaşamın kurulmadığını ileri sürerek; tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına boşanmanın fer’îlerine hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, kadını evden kovduğunu, hakaret ve küfür ettiğini ileri sürerek; davanın reddine, boşanma kararı verilmesi halinde de ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, davalı kadın yararına 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2019 tarihli ve 2018/42 Esas, 2019/828 Karar kararı ile; fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilmesi için gerekli yasal koşulların oluştuğu ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakatsiz olan ve davalı kadına fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı ve kadının tazminat ve nafakalara hak kazandığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, yargılama sırasında ergin olan ortak çocuk yararına tedbir nafakası davasında nafakaya hükmedilmiş olması nedeniyle nafaka talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aylık 400,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkek yararına vekâlet ücreti takdirine ve kadının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar; davalı kadın tarafından tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli ve 2020/2004 Esas, 2022/185 Karar sayılı kararıyla; davalı kadının cevap dilekçesinde yoksulluk nafakasına her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artış yapılmasını talep etmesine rağmen yoksulluk nafakası yönünden artış hükmü kurulmamasının … olmadığı ve kararın istinafa konu sair yönlerden yerinde olduğu gerekçesiyle; kadının yoksulluk nafakasına artış talebine dair istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılmasına, aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, nafakaya her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artış yapılmasına, kadının sair ve erkeğin bütün istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın tarafından tamamı yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 12.09.2022 tarihli ve 2022/5052 Esas, 2022/6832 Karar sayılı bozma ilâmında; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek 60.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının taşınmazları ve kira gelirleri olduğunu ve tazminat miktarlarının fazla olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle; kusur durumu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında tazminat miktarlarının az olduğunu, erkeğin maaşının yanında taşınmazları ve kira gelirleri olduğunu ileri sürerek; kararın tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı dışındaki hususlar kesinleşmiş olmakla, bozma ilâmına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden bozmanın amacına uygun karar verip vermediği, tazminat miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 … maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 … maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı erkek vekili ile davalı kadının temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Tarafların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023tarihinde oy birliğiyle karar verildi.