Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/210 E. 2023/1374 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/210
KARAR NO : 2023/1374
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2183 E., 2022/2156 K.
DAVA TARİHİ : 01.11.2021
KARAR : Davalının istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun süresinde yapılmadığından reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/779 E., 2022/503 K.

Taraflar arasındaki çocuklarla velâyet hakkı elinde olmayan arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile kişisel ilişkinin sınırlandırılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun süresinde yapılmamış sayıldığından reddine, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2021 yılında boşandıklarını, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilerek baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, davalının görüş günlerinde çocuklara sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ve hakaret ettiğini, davalı hakkında bu nedenlerle uzaklaştırma kararı alındığını, çocukların kendi iradeleriyle baba ile görüşmeyi istemediklerini, yaşanan olaylar nedeniyle psikolojik destek aldıklarını, dışarı çıkmayı dahi istemediklerini, çocuklardan …’nın babasının tavırlarından dolayı içine kapandığını, asosyal olduğunu, …’nın ise travmalar yaşadığını, ara ara bayıldığını, psikolog ile yapılan görüşmelerde bunun nedeninin davalı olabileceğinin söylendiğini, davalının çocuklarına zarar verdiğini, çocukların sağlıklarının bozulduğunu iddia ederek velâyet hakkı elinde bulunmayan davalı ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, amaçlarının mahkemeyi yanıltmak olduğunu, davacının çocukları kendisine karşı doldurduğunu, kötü yönlendirdiğini, çocukları ile olan bağını koparmaya çalıştığını, çocukların psikolojisini bozduğunu, velâyet hakkını kötüye kullandığını beyan ederek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller, dinlenilen tanık beyanları ve sosyal inceleme raporu ile davacının iddialarını detaylandırmadığı bu sebeple kişisel ilişkinin kaldırılması şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebinin reddine, çocuklar ile baba arasındaki ilişkinin yatılı olmayacak şekilde sınırlandırılmasına, davacı yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müşterek çocukların babaları ile görüşmek istemediklerini, kararın hatalı olduğunu, Mahkeme kararının kaldırılarak davalının müşterek çocuklarla kişisel ilişki kurmaması yönünde karar tesis edilmesini ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir.

2.Davalı istinaf başvuru dilekçesinde, kararın hatalı olduğunu ve iddiaların ispat edilemediğini, kararın kaldırılarak talepleri gibi davanın reddine karar verilmesini,davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin aleyhine hükmedildiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı vekilinin istinaf talebinin, kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmadığı, velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesinin her zaman talep olunabileceği, kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile, davalı ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki tesisinin yerinde olduğu, Mahkemece verilen kısmen kabul, kısmen red kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf talebinin ise davacının süresinde istinaf talebinde bulunduğu ancak gönderilen muhtıraya rağmen süresinde istinaf harç ve giderlerini yatırmadığı, süresi geçtikten sonra istinaf harçlarını yatırdığından istinaf başvurusunun yapılmamış sayıldığından reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz başvuru dilekçesinde; boşanma kararıyla birlikte çocuklarının değiştiğini, davacının etkisi ve baskısı altında kalarak çocukların, kendisine ve ailesine karşı davranışlarının değiştiğini, çocuklarının kendisi ile görüşmek istememelerine anlam vermediğini, velâyet hakkını elinde bulunduranın çocuklarının iyiliği için karşı taraf ile görüşmelerini, ilişki kurmalarını çocukların üstün yararı gereği teşvik edici olması gerektiğini, çocukların istemediği zaman onlarla görüşmediğini, amacının psikolojilerini bozmak olsa icra kanalıyla zorla görüşmeye çalışmadığını, çocukları ile görüşmek konusunda çekimser ve isteksiz olmadığını, onlar istediği zaman birlikte vakit geçirmek ve her zaman yanlarında olmayı istediğini beyan ederek, çocuklarla kişisel ilişkinin sınırlanmasında hiçbir haklı gerekçenin sunulamadığını, tanıkların akraba olduklarını ve davacının baskısı ile tanıklık yaptıklarını bu nedenle tanıklık beyanlarının hükme esas alınmaması gerektiğini, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin aleyhine hükmedildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince taleplerinin göz ardı edildiğini, gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan usul ve yasaya aykırı şekilde taleplerinin ret edildiğini bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı annenin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, sınırlanması talebinin kabulünün yerinde olup olmadığı ve baba ile ortak çocuk arasında boşanma ilamı ile tesis edilmiş olan kişisel ilişki süresinin sınırlandırılmasına gerektiren olayların ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 182 nci ve 183 üncü, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.