Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/21 E. 2023/3736 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/21
KARAR NO : 2023/3736
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2359 E., 2022/3259 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Merzifon 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davadaki zina nedenli boşanma talebinin reddine, asıl ve karşı davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı erkeğin aşırı kıskanç olduğunu ve davacı kadına baskı uyguladığını, davalı erkeğin çalışmadığı zamanlarda kadının geliri ile evin geçiminin sağlandığını, davalı erkeğin kadın adına kredi çektiğini, onu borçlandırdığını, sürekli olarak kendisinden para beklentisi olduğunu, kadın hakkında asılsız aldatma iftiralarında bulunduğunu, iffetine karşı ithamlarda bulunduğunu, davalı erkeğin telefonunu gizlediğini ve sürekli hat değiştirdiğini, davalı erkeğin telefonunda bir çok kadın fotoğrafları bulunduğunu ileri sürerek öncelikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca, bu talep yerinde görülmemesi halinde, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuklar için aylık ayrı ayrı 750,00’şer TL iştirak nafakası, kadın için aylık 1.000,00 TL Yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı erkekten tahsili ile davacı kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; kadına gece vakitlerinde gizli numaralardan mesajlar geldiğini, erkeğin bu durumu sorguladığında kadının sözel şiddet uyguladığını, davacı kadın hakkında başka erkekler ile ilişkisi olduğuna dair dedikodular çıktığını, davacı kadının N. isimli erkeğin aracına bindiğini, davacı kadının evine, çocuklarına ve eşi olan davalı erkeğe kötü davrandığını, ortak çocuklara sözel ve fiziksel şiddet uyguladığını, evi ve çocukları ile ilgilenmediğini ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, erkek lehine 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kadından tahsili ile erkeğe ödenmesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına sözel şiddet uyguladığı, birlikte oldukları son zamanlarda düzenli bir işte çalışmadığı ve evin geçimine yeterli katkıyı sağlamadığı, kadını borçlandırdığı ve ekonomik şiddet uyguladığı, G. isimli kadın ile güven sarsıcı davranışlarının olduğu, kadının ise erkeğe sözel şiddet uyguladığı, evi ile yeterince ilgilenmediği ve bu konuda eksiklik gösterdiği, günün geç ve erken saatlerinde makul sebebi açıklanmayan sık telefon görüşmeleri yapmak suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, tarafların dilekçelerinde iddia ettiği diğer vakıaların ispatlanamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, erkeğe ait zina olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle kadının asıl davadaki zina hukuki nedenine dayanan boşanma talebinin reddine, asıl ve karşı davanın 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocukların dava tarihinden itibaren babalarının yanında kalmaları nedeniyle çocuklar için takdir edilen tedbir nafakasının başlangıçtan itibaren ortadan kaldırılmasına, kadın lehine hükmedilen 400,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmü kesinleşinceye kadar erkekten alınarak kadına ödenmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle kadın lehine 20.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine, erkeğin tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili kararın kusur belirlemesi ile kadının kabul edilen davası ve aleyhine hükmedilen maddi-manevi tazminatlar ile tedbir nafakası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğunu, ortak çocuklara fiziksel ve sözel şiddet uyguladığını, sadakatsiz davrandığını, kendisine yüklenen güven sarsıcı davranışta bulunma kusurunun yanlı tanık beyanları neticesinde belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, aleyhine hükmedilen tazminatların fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakasına ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarlarının hakkaniyete uygun olarak belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.