Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/2018 E. 2023/5858 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2018
KARAR NO : 2023/5858
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/348 E., 2022/1160 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1556 E., 2021/276 K.

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
… kadın vekili dava ve cevaba cavap dilekçesinde özetle; erkeğin sorumsuz olduğunu, kadına kötü davrandığını, epilepsi olduğunu evlenmeden önce sakladığını, ağza alınmayacak küfür ve hakaretler ettiğini, tüm maaşını kadından istediğini, sinirlendiğinde eline geçen eşyaları pencereden dışarı attığını, çevreye karşı küçük düşürdüğünü, şiddet uyguladığını, 29.09.2018 tarihinde tekrar darp ettiğini, bir defa kadının eve girmemesi için ortak konutun anahtarını değiştirdiğini, cimri olduğunu beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeği toplum içerisinde küçük düşürdüğünü, her fırsatta “sen ve ailen düğünde hırsızlık yaptınız gelen takıları çaldınız” şeklinde sözler söylediğini, sürekli önemsiz tartışmalar yarattığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hastalığını yüzüne vurduğunu, bu durumu erkeği küçük düşürmek için kullandığını, evdeki eşyalara verdiğini, erkeğe ait dizüstü bilgisayarı kırdığını ve evdeki eşyaların üzerinde sigara söndürdüğünü, her defasında tartışma yarattığını ve balkona çıkarak bağırdığını, haksız yere uzaklaştırma kararı aldırdığını, eşinin kendisini aldattığı yönünde imaları olduğunu, intihara kalkıştığını, tartışmalarda ailesinin yanına giderek psikolojik şiddet uyguladığını beyan ederek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ruh halinin değişken olduğunu, sinkaflı küfürler ettiğini, çocuk sahibi olmamak için gizli gizli korunduğunu, darp raporundan sonra şikayetini geri çektiğini, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, sürekli kredi çektiğini, aşırı sigara içtiğini belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadını darp ettiği, epilepsi hastası olduğunu sakladığı, maddî anlamda kadını kısıtladığı, kadının ise eşini ve eşinin ailesini küçük düşürüp hakaret ettiği, balkona çıkıp “polis” diye bağırdığı, eşini kendisini aldatmakla itham ettiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının nafaka, maddî ve manevî tazminat talepler ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1…. kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ile reddedilen manevî tazminat talebi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin; eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve ekonomik anlamda baskı yaptığı, ancak erkeğin epilepsi hastası olduğunu eşinden sakladığı yönündeki iddiasının dosya kapsamı itibariyle sübuta varmadığı, öte yandan kadının da; eşine ve ailesine hakaret ettiği sabit olmakla birlikte balkona çıkıp “polis” diye bağırması, eşini aldatmakla itham etmesi olayından sonra tarafların birlikte yaşamaya devam ettiği, bu hususun tanık…’in beyanından da anlaşıldığı, affedilen en azından hoşgörü ile karşılanan olayların hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, taraflara yüklenebilecek başkaca kusurlu davranışların da ispat edilemediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, yasal şartları oluştuğundan kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf başvurularının kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin yukarıda açıklanan şekilde düzeltilmesine, erkeğin ağır, kadının az kusurlu sayılmasına, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yöne ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek nitelikte bir kusurunun olmadığını, kadının erkeğe psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ev eşyalarına zarar verdiğini, başkalarının yanında küçük düşürdüğünü, balkona çıkarak “polis” diye bağırdığını ileri sürerek kararın kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile reddedilen manevî tazminat talebi yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının davasının kabulü ile kadın yararına tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ve miktarları ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.