Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1997 E. 2023/5853 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1997
KARAR NO : 2023/5853
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/824 E., 2022/2150 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/33 E., 2020/537 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Karara karşı davacı kadın vekilince tashih talebinde bulunulmuş, İlk Derece Mahkemesince kadın vekilinin tashih talebinin kabulüyle kadın yararına vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen tashih ek kararının davalı erkek vekili tarafından vekâlet ücreti yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davacı kadın vekilinin vekâlet ücretine ilişkin tashih ek kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle taraflar arasında imza altına alınmış protokol doğrultusunda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek süresince davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında ise protokoldeki imzanın kendisine ait olduğunu beyan ederek tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanma ve ferileri konusunda anlaştıkları, evliliğin üzerinden bir yılı … zaman geçtiği gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ergin olmayan ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk ile babası arasında kişisel ilişki tesisine, davacı kadın vekilinin 10.12.2020 tarihli celsedeki beyanına göre vekâlet ücreti talebi bulunmaması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2. Karara karşı davacı kadın vekilince tashih talebinde bulunulmuş, İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2021 tarihli ek kararı ile davanın adli yardımlı olarak açıldığı, kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken sehven vekâlet ücreti verilmemiş olduğu ve bu durumun maddî hata olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle kadın vekilinin tashih talebinin kabulüne, kadın yararına vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi ek kararının kadın yararına hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında boşanma protokolü imzalanarak mahkemeye ibraz edildiği, protokole göre yargılama giderleri harç ve masrafların davalı üzerinde bırakılmasının kararlaştırıldığı, ancak anlaşmalı boşanma protokolünün okunup tarafların iradelerine uygun olup olmadığının tespit edildiği, 10.12.2020 tarihli celsede davacı kadın vekilinin vekâlet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, bu beyanını imzası ile tasdik ettiği, davacı asilin de bu beyana karşı çıkmadığı, o halde anlaşmalı boşanma protokolündeki yargılama giderlerine ilişkin maddenin vekâlet ücreti yönünden taraflarca değiştirilmiş olduğunun kabulünün gerektiği, Mahkemece bu beyan üzerine talep olmadığından bahisle vekâlet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, 24.02.2021 tarihli tashih ek kararında ise hüküm değiştirilerek davacı kadın yararına vekâlet ücretine hükmedildiği, ancak tashih kararının hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa talep edilebileceği, tashih kararı neticesinde hüküm fıkrasında değişiklik yapılması sonucunun meydana gelmemesi gerektiği, oysa İlk Derece Mahkemesince verilen tashih ek kararı ile hüküm fıkrasında değişiklik meydana geldiğinden talebin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ek kararın kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle davacı kadın vekilinin tashih talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; vekili adli yardım kararı üzerine barodan atandığını, vekâlet ücretinin bir kısmının baroya iade edilmesi gerektiğini bu sebeple doğmamış haktan feragat edilemeyeceğini, vekilin vekâlet ücretinden feragat etme iradesi olmadığını ileri sürerek kararın vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davası neticesinde kurulan nihai hükümden sonra kadın yararına tashih ek kararı ile vekâlet ücreti verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 304 üncü, 323 üncü, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.