Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1956 E. 2023/3046 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1956
KARAR NO : 2023/3046
KARAR TARİHİ : 07.06.2023


MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/975 E., 2022/2590 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/632 E., 2020/764 K.

Taraflar arasındaki katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, tarafların alacaklarının tespiti ile bakiye alacağın davalı-davacı erkekten tahsiline karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1993 yılından beri öğretmenlik yaptığını, davalı-davacı erkeğin de Alman televizyon kanalında çalıştığını, evlilik birliği içinde ortak birikimlerle davalı-davacı erkek adına 631 ada 3 parsel 14 nolu bağımsız bölümün 70.000,00 TL’ye satın alındığını, dairenin içine de 20.000,00 TL tadilat yapıldığını, bugünkü değerinin 150.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin yaklaşık payına 75.000,00 TL düştüğünü; Ağustos/2002 tarihinde 26.000,00 TL bedelli araç alındığını, aracın alınırken müvekkiline ait 1998 yılında alınan aracın 6.500,00 TL’ye satılarak gelen para ile alındığını ve satılan araca 1998 yılında ortak harcanan paranın 19.500,00 TL olduğunu, müvekkilinin aracın alımına kişisel malları ile 1/4 oranında katkısının olduğunu, müvekkiline bu aracın tasfiyesinde 12.500,00 TL düşeceğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla harca esas değerin kısmi dava olarak kabul edilerek yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde artırılmak üzere taşınmazın ve aracın tasfiye anındaki değerinin müvekkiline ödenmesini talep etmiş; … kadın vekili 09.08.2016 tarihli ıslah dilekçesinde, talep miktarını taşınmaz yönünden 93.750,00 TL, araç yönünden 8.349,00 TL olmak üzere toplam 102.099,00 TL’ye yükseltmiş, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 102.099,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faizi ile bilikte tahsilini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 236 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca katılma alacaklarının takas edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; … kadının müvekkiline ait taşınmaza katkıda bulunmadığını, müvekkilinin taşınmazı kişisel birikimleri ile 70.000,00 TL bedelle aldığını, 10.000,00 TL dekorasyon için harcadığını, müvekkilinin evlilik öncesi sahibi olduğu 196 ada 33 parsel 9 nolu bağımsız bölümü 45.000,00 TL’ye sattığını, bakiye 25.500,00 TL’nin maaş birikimlerinden karşılandığını, 27.08.2004 tarihinde maaş birikimlerinin transfer edildiğini, müvekkilinin ayrıca evin geçimini temin ettiğini, … kadının katkısının olmadığını, dekorasyon için harcanan 10.000,00 TL’nin arkadaşı tarafından müvekkili adına kredi kullanılarak karşılandığını, müvekkili tarafından ödendiğini; aracın 2002 yılında 26.000,00 TL bedelle müvekkilinin kişisel birikimi ile alındığını, ancak aracın alınmasında satış bedeli kullanılan önceki … kadın adına kayıtlı olan aracın tüm borç ve kredisinin müvekkilince karşılandığını, 1999 yılında alınan taşınmazın sevgi ve güven belirtisi olarak … kadın adına kaydedildiğini, … kadının katkısının olmadığını; … kadın adına edinilen 45 ada 79 parsel 8 nolu bağımsız bölüme müvekkilinin katkısının %70 olduğunu, taşınmazın inşaat aşamasındayken müvekkili tarafından sarın alındığını, muhtelif dönemlerde çeşitli ödemeler ve çekler verdiğini, 1999-2000 yılları arasında ödemelerin yapıldığını, 2004 yılında inşaatın durduğunu, başka bir müteahhitle 28.500,00 TL bedelle yapmak için anlaşıldığını, 3.500,00 TL karşılığı olarak müvekkilinin motosikletini verdiğini, 10.000,00 TL karşılığında banyo ve garaj haklarından feragat ettiklerini, kalan 15.000,00 TL’nin 10.000,00 TL’sini … kadının annesinden alınan borç alarak ve 5.000,00 TL için kredi kullanılarak ödendiğini ispatlaması gerektiğini; … kadının ayrıca taşınmazdan kira geliri de elde ettiğini belirterek … kadının davasının reddini savunmuş; … kadın adına kayıtlı taşınmaza müvekkilinin % 70 katkısı karşılığı taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile katkı payından doğan giderinin faizi ile ödenmesini, taşınmazdan elde edilen kira gelirin % 70 oranında müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; … kadın adına edinilen 45 ada 79 parsel 8 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin % 70 katkı payının olduğu, müvekkilinin %70 katkısı bulunan taşınmazın kiraya verilmesi nedeniyle 01.09.2005 tarihinden itibaren müvekkilinin hissesine düşen kira bedelinden kaynaklı alacağının da bulunduğunu ileri sürerek müvekkilinin %70 katkı payına dayalı olarak tazminat alacağına ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
1. Dava, boşanma davası ile birlikte açılmıştır. İlk Derece Mahkemesinin 23.07.2008 tarihli ve 2008/349 Esas sayılı dava dosyasında 23.07.2008 tarihli celsede, … kadının açtığı mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan davanın tefrikine; davalı-davacı erkeğin karşı davayı süresinde açmadığının ve harç yatırılmadığının tespitine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2016 tarihli ve 2008/451 Esas, 2016/824 Karar sayılı kararıyla, asıl davanın kabulüyle, 631 ada 3 parsel 14 nolu bağmsız bölüm yönünden 93.750,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, 34 … 1315 plaka sayılı araç yönünden 8.349,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; birleşen davanın kabulüyle, taleple bağlı kalınarak 78 parsel 8 nolu bağımsız bölüm yönünden 20.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, banka hesapları yönünden 81,68 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; usulüne uygun takas mahsup talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına; bilirkişi tarafından hesaplanan 6.302,00 TL değer artış payı yönünden harç yatırılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde … kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 03.07.2017 tarihli ve 2017/955 Esas, 2017/630 Karar sayılı kararıyla, tarafların istinaf başvurusunun kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesince belirlenen eksiklikler giderilip, dava ve talepleri tam aydınlatmaya yönelik taraflarca dayanılan ve ibraz edilen tüm delillerin toplanması sonucunda usulüne uygun, ayrıntılı, denetlenebilir bilirkişi raporu alınması ve usuli kazanılmış hakların da nazara alınarak yargılamanın tamamlanmasının sağlanması açısından dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl dava yönünden, 631 ada 3 parsel 14 nolu bağımsız bölümün 27.08.2004 tarihinde davalı-davacı erkek adına satın alındığı, 31.07.2009 tarihinde ise satıldığı, edinilmiş mal olduğu, davalı-davacı erkeğin beyanına göre taşınmazın 45.000,00 TL’ye alındığının kabulü gerektiği, son bilirkişi raporuna göre de … kadının işbu taşınmaz yönünden 127.500,00 TL katılma alacağının mevcut olduğu, 34 … 1315 plaka sayılı aracın 10.07.2002 tarihinde davalı-davacı erkek adına tescil edildiği, 30.12.2008 tarihinde satıldığı, araç yönünden de edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, taraf beyanlarına göre … kaıdnın evlilik öncesi malik bulunduğu bir aracın satımından gelen paranın işbu araç alınırken kullanıldığı, bu sebeple davacı-davalının değer artış payı alacağının da bulunduğu, araç yönünden tarafların talep ve yatırdıkları harç da dikkate alınarak son bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 8.500,00 TL katılma alacağı, 6.000,00TL değer artış payı olduğu bulunmakta ise de … kadının değer artış payı alacağına ilişkin talebi ve harcını yatırarak usulüne uygun açılmış bir davası olmadığı, taleple bağlılık ilkesi gereğince karar verilmesi gerektiği; birleşen dava yönünden de, 45 ada 79 parsel 8 nolu bağımsız bölümün 04.10.2000 tarihinde trampa edinme sebebi ile … kadın adına tescil edildiği, öncesinde aynı ada parselde bulunan 9 nolu bağımsız bölüm olarak satış nedeniyle … kadın adına tescil edilmiş olduğu, taşınmazın edinme tarihine göre, kişisel mal niteliğinde olduğu, davalı-davacı erkeğin iddia ettiği sabit katkıları dosyaya giren banka kayıtları veya başka bir delil ile ispatlanamadığından katkı payı alacağının bulunmadığı, ayrıca taşınmazın 01.01.2002 tarihinden sonraki bir tarihte tamamlandığı, taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi esnasındaki tamamlanan kısımlar yönünden davalı-davacı erkeğin katılma alacağı talep edebileceği, tanık beyanları dosyada sunulan dekontlar dikkate alınarak ve bilirkişi tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararına göre yapılan hesaplamaya göre davalı-davacı erkeğin 10.125,00 TL katılma alacağının bulunduğu; hesaplardaki kira gelirlerine ilişkin talepler yönünden ise mal rejiminin devamı süresince elde edilmiş ve mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar tüketilmiş olan gelirler yönünden alacak talep imkanı bulunmadığı, davacı- davalı kadının incelenen banka hesaplarına göre boşanma davasının açıldığı ve mal rejiminin sona erdiği tarih olan 27.03.2007 tarihindeki mevcut bakiyesine göre bilirkişi tarafından hesap edilen 81,68 TL katılma alacağının bulunduğu; 4721 sayılı Kanun’un 236 ncı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “alacaklar takas edilir” amir hükmüne göre, gerek doktrinde ve gerekse uygulamada takas için ayrı bir davanın açılma zorunluluğu olmadığı, def’i olarak ileri sürülmesinin yeterli olduğu, ancak her ne kadar düzenleme amir hüküm niteliğinde ise de, karşılıklı alacakların takas edilebilmesi için takas def’ini ileri süren kişinin takas edilmesini istediği alacak miktarının da kesinleşmiş, kabul ve infaz edilebilir bir alacak olması gerektiği, tarafların karşılıklı katılma alacaklarının Mahkemece tespit edilmiş olmakla, her iki tarafında katılma alacağı olduğu ve buların mahsup edilebileceği, mahsup sonucu davacı-davaşı kadının 91.832,32 TL katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle; asıl davanın kabulüyle … kadının 631 ada 3 parsel 14 nolu bağımsız bölüm yönünden 127.500,00 TL, 34 … 1315 plakalı araç yönünden 8.500,00 TL katılma alacağı olduğunun tespitine, taleple bağlı kalınmak suretiyle neticeten 102.099,00 TL katılma alacağı olduğunun kabulüne; birleşen davanın kısmen kabulüyle, davalı-davacı erkeğin 45 ada 78 parsel 8 nolu bağımsız bölüm yönünden 10.125,00 TL, banka hesabı ve kira gelirlerine yönünden 81,68 TL katılma alacağı olduğunun tespitine, 4721 sayılı Kanun’un 236 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların belirlenen ve harcı yatırılmış olan alacakların takas mahsubu sonucunda, 91.832,32 TL katılma alacağının karar tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalı-davacı erkekten tahsiline; … kadının bilirkişi raporuyla hesap edilmiş olan değer artış payı talebi yönünden harcı yatırılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl davada tasfiye konusu 631 ada 3 parsel 14 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin evlilik öncesi sahip olduğu 136 ada 3 parsel sayılı taşımazın satışından elde edilen para 45.000,00 TL ve bakiye 25.500,00 TL maaş birikimleri ile satın alındığını, 01.01.2002 öncesi maaş birikimlerinin kişisel mal olduğunu, birikiminin de kullanıldığını, 01.01.2002 tarihinden önceki döneme ait hesapta birikim olmadığı bildirilmiş ise de 2004’de hesapta para olduğu gerçeği ile bu tespitin çelişkili olduğunu, denkleştirme hesabının da eksik ve hatalı yapıldığını, taşınmazın güncel sürüm değerinin yüksek belirlendiğini, farklı bilirkişiden taşınmaz görülmeden güncel değerinin belirlenmesinin hatalı olduğunu; 34 … 1315 plaka sayılı araç için savunmalarını tekrarla, aracın alımında davacı-davalının adına kayıtlı önceki araç bedelinin kullanıldığını, ancak dava dışı araç alınırken de müvekkilinin önceki aracı satılara alındığını, Mahkemece bu konuda yeterli araştırma yapılmadığını, kişisel mal savunmasının dikkate alınmadığını; birleşen davada tasfiye konusu konusu 45 ada 78 parsel 8 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin katkısı ile alndığını ve katkısının daha fazla olduğunu, müvekkili tarafından yapılan ödemeler belgelendirilememiş ise de gelirlerine göre katkının belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin inşaatın tamamlanması için motosikletini noterde müteahhite devrettiğini, müvekkilinin taşınmazın yapımına ilişkin ödemeleri yaptığının dikkate alınmadığını, … kadının annesi tarafından verildiği iddia edilen para yönünden yeterli delil bulunmadığını, Mahkemece bu taşınmaz yönünden itirazların kabul edilmemesinin ve yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, taşınmazın sürüm değerinin de düşük belirlendiğini, kira gelirlerinin daha fazla olduğunu, karşı tarafın usulüne uygun takas def’i olmadığını, tüm bunlara rağmen yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl davada tasfiye konusu 631 ada 3 parsel 14 nolu bağımsız bölümün evlilik birliği içinde satış yoluyla edilmesi nedeniyle edinilmiş mal olduğu, mal rejimi sona erdikten sonra üçüncü kişiye yapılan devrin tasfiye hesabını etkilemeyeceği, taşınmazın edinim tarihi değerinin 90.000,00 TL, tasfiye anı sürüm değerinin ise 510.000 TL olarak uzman bilirkişilerce belirlenmiş olduğu, bu taşınmazın edinilmesinde davalı-davacı erkeğin dava dışı 136 ada 33 parsel sayılı taşınmazından elde edilen 45.000,00 TL satış bedelinin denkleştirme hesabında dikkate alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, banka birikiminin zaten edinilmiş mal olduğu, denkleştirme oranının 45.000,00/90.000,00=1/2 olması nedeniyle taşınmazın tasfiye anı sürüm değeri (510.000,00 TL) ile denkleştirme oranının çarpılmasıyla bulunan 255.000,00 TL artık değerin yarısı oranında (127.500,00 TL) katılma alacağı belirlenmesinde hata olmadığı, … kadının Fiat Tipo aracının 1998’de satılarak satış bedelinin tasfiye konusu 34 … 1315 plakalı aracın edinilmesinde kullanıldığının davalı-davacı erkeğin kabulünde olduğu, buna karşı davalı-davacı erkeğin önceki araçların satışı ile … kadın adına araç alındığını ispatlayamadığı; birleşen davada tasfiye konusu 45 ada 79 parsel 8 nolu bağımsız bölümün 08.06.1999 tarihinde satış yoluyla … kadın adına tescil edildiği, 2005 yılındaki katkı tarihine göre değerinin 90.000,00 TL, rapor tarihi (Şubat 2019) itibarı ile değerinin ise 405.000,00 TL olarak uzman bilirkişilerce belirlendiği, bu taşınmaz için … kadının sabit katkı iddiasının kanıtlanamadığı, ancak 01.01.2002 tarihinden sonra annesinden borç olarak alınan 10.396,00 TL para ile ödemenin ve taşınmazın yeni yüklenicisine 15.000,00 TL para verilmesinin sabit olduğu, bu durumda … kadının, 01.01.2002 tarihinden sonra edinilmiş maldan yapılan ödemeler nedeniyle ayrıntıları Mahkemece hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundaki hesapta gösterildiği üzere %5 denkleştirme oranı üzerinden bulunan 20.250,00 TL artık değerin yarısı kadar (10.125,00 TL) katılma alacağının bulunduğu, banka hesabında boşanma dava tarihi itibarı ile mevcut olduğu anlaşılan 163,36,00 TL artık değerin yarısı kadar (81,68 TL) ayrıca katılma alacağı bulunduğu, sonuç olarak … kadının (taleple bağlılık kuralı gereği) ıslah edilmiş haliyle 102.099,00 TL katılma alacağının, birleşen davada ise davalı-davacı erkeğin toplam 10.206,68 TL katılma alacağının bulunduğunun, 4721 sayılı Kanun’un 236 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca karşılıklı alacakların takas işlemine tabi tutulmasında da hukuka aykırılık bulunmadığı ve sonuçta … kadının 91.812,32 TL katılma alacağının bulunduğunun tespitinde (istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf nedenleriyle bağlı yapılan inceleme sonunda) isabetsizlik görülmediği belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; asıl davada tasfiye konusu 631 ada 3 parsel 14 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin evlilik öncesi sahip olduğu 136 ada 3 parsel sayılı taşımazın satışından elde edilen para 45.000,00 TL ve bakiye 25.500,00 TL maaş birikimleri ile satın alındığını, 01.01.2002 öncesi maaş birikimlerinin kişisel mal olduğunu, keza müvekkilinin 30.12.2001 tarihinde Euro hesabında para olduğunu, 01.01.2002 tarihinden önceki döneme ait hesapta birikim olmadığı bildirilmiş ise de 2004’de hesapta para olduğu gerçeği ile bu tespitin çelişkili olduğunu, denkleştirme hesabının da eksik ve hatalı yapıldığını, taşınmazın güncel sürüm değerinin yüksek belirlendiğini, farklı bilirkişiden taşınmaz görülmeden güncel değerinin belirlenmesinin hatalı olduğunu; 34 … 1315 plaka sayılı araç için savunmalarını tekrarla, aracın alımında … kadının adına kayıtlı önceki araç bedelinin kullanıldığını, ancak dava dışı araç alınırken de müvekkilinin önceki aracı satılara alındığını, Mahkemece bu konuda yeterli araştırma yapılmadığını, kişisel mal savunmasının dikkate alınmadığını; birleşen davada tasfiye konusu konusu 45 ada 78 parsel 8 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin katkısı ile alındığını ve katkısının daha fazla olduğunu, müvekkili tarafından yapılan ödemeler belgelendirilememiş ise de gelirlerine göre katkının belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin inşaatın tamamlanması için motosikletini noterde müteahhite devrettiğini, müvekkilinin taşınmazın yapımına ilişkin ödemeleri yaptığının dikkate alınmadığını, … kadının annesi tarafından verildiği iddia edilen para yönünden yeterli delil bulunmadığını, Mahkemece bu taşınmaz yönünden itirazların kabul edilmemesinin ve yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, taşınmazın sürüm değerinin de düşük belirlendiğini, kira gelirlerinin daha fazla olduğunu, karşı tarafın usulüne uygun takas def’i olmadığını, tüm bunlara rağmen yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, katkı iddiasının ve oranının ispatı, tasfiye konusu malların değeri, usulüne uygun takas defi bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 127 nci maddesi, 141 inci maddesi, 176 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin (743 sayılı Kanun) 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi;, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 170 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 229 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-davacı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Kanun’un yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (743 sayılı Kanun md. 170). 743 sayılı Kanun’da mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5 inci maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak “katkı payı alacağı” hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (818 sayılı Kanun md. 544, 6098 sayılı Kanın md. 646).

4. Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (743 sayılı Kanun md. 186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (743 sayılı Kanun md. 189). Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddî veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir.

5. Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay’ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir.

6. Bu açıklamalar doğrultusunda; öncelikle evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar, eşlerin çalışma sürelerine ve gelirlerine ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmelidir. Çalışmanın sabit olmasına rağmen, bir kısım döneme ilişkin belgelere ulaşılamaması durumunda, ilgili meslek kuruluşlarından ve/veya bilirkişilerden o döneme ilişkin yaklaşık gelir durumu sorulup öğrenilerek, malın edinildiği tarihe kadar ki eşlerin tüm gelirleri ayrı ayrı belirlenmelidir. Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı Kanun’un 152 nci maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır.

7. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler kapsamında, … erkek vekilinin asıl davada tasfiye konusu 34 … 1315 plakalı araca yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemece, tasfiyeye aracın edinilmesinde … kadın adına olan dava dışı aracın satışından elde edilen bedelinin kullanıldığının kabulü yerinde ise de, dava dışı aracın satış bedelinin tamamı yönünden sadece … kadın lehine kişisel mal denkleştirmesi yapılması hatalıdır. Şöyle ki, dava dışı aracın evlilik birliği içinde taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiği, davalı-davacı erkeğin bu araçtan önce de taraflar adına araçlar alınıp satılarak son olarak tasfiyeye konu aracın alındığını ve araçların edinilmesine katkısının olduğunu savunduğu anlaşılmakla, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen araçlara çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip davalı-davacı erkeğin de katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. O halde, Mahkemece, tasfiyeye konu aracın edinilmesinde satış bedeli kullanılan … kadın adına olan dava dışı aracın edinilmesine davalı-davacı erkeğin yaptığı katkı oranı da belirlenerek, sonucuna göre … kadının alacağının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuş, hükmün bozulması gerekmiştir.

8. Davalı-davacı erkek vekilinin birleşen davada tasfiyeye konu 45 ada 79 parsel 9 nolu bağımsız bölüm yönünden temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Mahkemece, tasfiyeye konu taşınmaza 2002 yılından sonra yapılan tadilat nedeniyle katılma alacağı belirlenmesi yerinde ise de, taşınmazın edinilmesinden kaynaklı alacağa hükmedilmemesi hatalıdır. Şöyle ki, tasfiyeye konu taşınmazın … kadın adına 04.09.2000 tarihinde takas nedeniyle tescil edildiği, takasa konu aynı ada ve parseldeki 9 nolu bağımsız bölümünün 24.09.1999 tarihli satış vaadi kapora senedinde satış bedelinin bir kısmının peşin kalanının da tapuya kadar ödenmek üzere vadeli olarak davalı-davacı erkek adına satın alındığının belirlendiği, davalı-davacı erkeğin çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip olduğu anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, tasfiyeye konu taşınmazın edinilmesine davalı-davacı erkeğin çalışarak yaptığı katkı oranı belirlenerek, sonucuna göre davalı-davacı erkeğin alacağının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuş, hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davalı-davacı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının asıl davada tasfiyeye konu 34 … 1315 plakalı araç, birleşen davada tasfiyeye konu 45 ada 79 parsel 8 nolu bağımsız bölüm yönünden BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.