Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1933 E. 2023/5623 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1933
KARAR NO : 2023/5623
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1360 E., 2022/1839 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, gerekçenin vakıalar yönünden düzeltilmesi, sair istinaf istemlerinin esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/313 E., 2019/646 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, gerekçenin vakıalar yönünden düzeltilmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin eşine hakaret ettiğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilini başka kadınlarla aldattığını, evin tüm masraflarının tarafların kızları …tarafından karşılandığını, davalının aldığı paraları ne yaptığının bilinmediğini, son olarak müvekkilini ve kızları …ı evden kovduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, sadece emekli maaşının olduğunu, başka bir işte çalışmadığını, evin kira, elektrik, su giderlerini erkeğin ödediğini, evin ihtiyaçlarını karşıladığını, kadının ev işi yapmadığını, temizlik ve yemek yapmadığını, en son olarak, aralarındaki tartışmadı kadının hakaret ve küfür ettiğini, sonra da ortak çocuk ile evi terke ettiğini, kadının, davalı erkeğe, sürekli “namussuz, şerefsiz” şeklinde sözler söylediğini, kadınlık görevlerini yerine getirmediğini beyan ederek, davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına şiddet uyguladığı, evin geçimine yardımcı olmadığı, başka bir kadın ile dost hayatı yaşadığı, kadını aldattığı evlilik birlikteliğinin sona ermesinde erkeğin tam kusurlu olduğu; boşanmaya sebep olan olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi ve kadının boşanmakla erkeğin maddî desteğini yitirmesi nedeniyle kadının maddî ve manevî tazminata hak kazandığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakası, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların yüksek olduğunu belirterek kusur tespiti, nafaka ve tazminatların kabulü ve miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile: davacı kadının dava dilekçesinde fiziksel şiddet vakıasının erkeğe kusur olarak izafe edilmediğini, mahkemece erkeğe dayanılmayan vakıanın kusur olarak yüklenmesinin doğru görülmediğini, diğer vakıaların ise erkeğin tespit edilen kusurlu davranışları ise sabit olduğunu, davalı erkeğin ise dayandığı delillerle kadının kusurunu da ispatlayamadığını, gerçekleşen kusurlu davranışlara göre fiziksel şiddet vakıası çıkarıldığında da erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olması, davacı kadının iddiasını ispatlaması karşısında boşanma kararı verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu, boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkı bulunan kadın lehine tedbir nafakası verilmesi yine boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmayan, işi ve geliri bulunmayan kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi ve nafaka miktarı da tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyete uygun olduğu, kadının kusursuz olması ve lehine tazminat verilmesi şartlarının oluşması nedeniyle maddî ve manevî tazminat verilmesi ve miktarının isabetli olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin vakıaya yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, sair istinaf başvurusunun ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafakaların kabulü ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî ve maddî tazminat talebinin kabulünün doğru olup olmadığı, kadın lehine maddî ve manevî tazminat, nafakalara hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunması halinde hükmedilen miktarların hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.