Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1915 E. 2023/5658 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1915
KARAR NO : 2023/5658
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2491 E., 2022/2468 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/613 E., 2022/909 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ortak konutta önceki evliliklerinden olan çocukları ile birlikte ikamet ettiklerini, erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, onur kırıcı söz ve davranışlar sergilediğini, eşine maddî destekte bulunmadığını, evlilik birlikteliğinde kendisinden beklenen özen ve görevleri yerine getirmediğini, eş ve kızını bir çok kez evden attığını, evlilik birlikteliğini kurtarmak için eve geri dönen kadını içeri almadığını, kadının çocuğu olan Hatice’ye hakaretler edip şiddet uyguladığını, en son olayda erkeğin, Hatice’ye şiddet uygulamaya kalkışmışken, kadını da döverek kolundan tutup dışarı attığını, bir aydır ablasının evine sığınmakta olduğunu, … güvenliği tehlikede olduğunu, hizmetçi olarak gördüğünü, davalı-davacının sık sık müvekkilini boşamakla tehdit ettiğini, sık sık küfürler ettiğini, vefat etmiş ailesine de hakaretler ettiğini, eşi ile ilgilenmediğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının eş ve önceki evliliğinden olan çocuklarına karşı hakaretler edip, çocuklara karşı şiddet uyguladığını, en ufak bir tartışmada dahi önceki evliliğinden olan kızını da alarak evden gitmeye çalıştığını, her seferinde evden ayrılmalarını engellediğini, en son evden ayrılışın ise kadının kendi isteği ile olduğunu, erkek evde yokken kadının ayrıldığını, tarafların ortak konutundaki eşyaları kamyona yükleyerek beraberinde götürdüğünü, güvenerek saklaması için verdiği 20.000,00 TL’sı kadar parayı da yanına alarak götürdüğünü, kadının hiçbir zaman ortak konutu kendi evi gibi görmediğini, evin temizliği ile ilgilenmediğini, sorumlulukları ile ilgilenmediğini, çocuklarının, kendi odalarını her zaman kendilerinin toparlayıp temizlediğini, çocuklarının kıyafetlerini dahi kendi kıyafetleri ile birlikte yıkamadığını, en ufak bir tartışmada boşanacağını dile getirip, kızını alıp gideceğinden bahsedenin … olduğunu belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine harçlık bırakmadığını, ihtiyaçlarını da karşılamadığını, kadına”seni boşarım, kızın büyüsün seni boşayacağım, seni eş olarak almadım, hizmetçi olarak aldım,” diyerek aşağıladığını, kadının kızı Hatice’ye kötü davrandığını, davacı-davalıya ve kızı Hatice’ye baskı uyguladığını, davacı-davalıyı ve kızı Hatice’yi evden kovduğunu, kadının ise eviyle ilgilenmediğini, erkeğin kızına “başıma belasın, çolaksın” dediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, kadının ev hanımı olduğu, geliri bulunmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile her iki davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. … kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kadının davasının ve fer’îlerinin kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kadının tanıklarının, beyanlarında dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesinde değinilmeyen iddialara değinildiğini, bu beyanların hükme esas alınamayacağını, tanık beyanlarının iddialarla çelişkili olduğunu, bir kısım tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu hükme esas alınmaması gerektiğini, kadının eş ve evliliği benimsemediğini ve sahiplenmediğini, erkeğin tanıklarının iddialarını doğruladığını, kadının eşi evde yokken evden ayrıldığını ve tarafların ortak kullandıkları eşyalarını kamyona yükletip beraberinde götürdüğünü, kadına evine dönmesi için ısrar ettiğinin tanık anlatımı ile sabit olduğunu, erkeğin tanık beyanlarının dava dilekçesindeki iddiaları ispat ettiğini, belirterek kadının davasının ve ferilerinin kabulü, kusur belirlemesi ve erkeğin tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile erkeğin reddedilen tazminat taleplerinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.