Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1913 E. 2023/5657 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1913
KARAR NO : 2023/5657
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/501 E., 2022/2521 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/591 E., 2021/1834 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, kadına ve ailesine hakaret ettiğini, sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, ev içerisindeki pencereyi kapattırarak kadına ev içinde hapis hayatı yaşattırdığını, dışarı çıkarmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadını ailesi ile görüştürmediğini, kadından ayrı tatil yaptığını, tüp bebek tedavisini yaptırmadığını, kadının üzerine kuma getirmeye kalkıştığını, alkol bağımlılığı olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli telefon ile meşgul olduğunu, sürekli ailesi ile telefonla görüştüğünü, erkekten habersiz baba evine gittiğini, erkek aradığında telefona cevap vermediği gibi dönüşte yapmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini belirterek asıl davanın reddine karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, kadının ailesiyle görüşmediği, kadının ailesinin gelmesini istemediği, özel günlerde, cenazede dahi davacının ailesine gitmediği, kadının telefonuna kontör almadığı, oturdukları ortak evin kapısının kilitli olduğu ancak evin başka bir girişinin de olduğunun anlaşıldığı, pencere önünü ise gardırop ile kapattığı, kadının ise son zamanlarda davalıya haber etmeden ailesinin evine gittiği ve orada bulunduğu sırada davalının telefonlarına çıkmadığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerekasıl davanın kabulü, kusur, nafaka ve tazminat yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının fazla olduğu ve kadının yoksulluk nafakası talebinin bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazmaninata, kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. … kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, tazminatların miktarı vc yoksulluk nafakasının reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, asıl davanın kabulü, kusur, nafaka ve tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve miktarları ile tedbir nafakası taleplerinin kabul edilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarı, kadının usulünce yapmış olduğu yoksulluk nafakası talebinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.