Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1861 E. 2023/5651 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1861
KARAR NO : 2023/5651
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/649 E., 2022/1725 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kağızman Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2017/249 E., 2019/115 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesini özetle; erkeğin evlilik süresince ekonomik, psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığını, bağımsız konut temin etmediğini, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, hakaret ettiğini, onur kırıcı muamelede bulunduğunu, tarafların çocuğunun olmaması nedeniyle İstanbul’da daha iyi tedavi imkanlarının olacağından bahisle kadının taşınma önerdiğini, erkeğin öneriyi kabul etmediğini, evden ayrılırken kişisel eşyalarını alamadığını, ziynetlerin ise erkeğin borçları nedeniyle harcandığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, ziynet ve kişisel eşyaların aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse bedelinin kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının evi terk etmesinin amacının erkeğe göz dağı vererek onu İstanbul’a taşınmaya zorlamak olduğunu, İstanbul’a taşınmak şartıyla eve döneceğini beyan ettiğini, evlilik birliğini sürdürme niyetinde olduğunu, taraflar arasındaki tek huzursuzluğun taşınma meselesinden kaynaklandığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sürecinde dinlenen tanıklarından …’ın kadının annesi olduğu ve diğer kadın tanıklarının da kadının iddialarını ispatlar mahiyette beyanda bulunmadıkları, erkek tanıklarının da kadın aleyhine beyanda bulundukları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı itibariyle kadının davasını ispatlayamadığı, tarafların ayrı yaşadıkları ve tekrar bir araya gelmediklerinın dosya kapsamından sabit olduğu ancak fiili ayrılığın tek başına boşanmaya sebep teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının reddedilen davası yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının ziynet alacağına ilişkin taleplerinin usulünce açıklattırılmadığı, kadının ziynet alacağı davası hakkında bir karar verilmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ziynet alacağı yönünden tefriki ile bu yönden kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kadının boşanma davası bakımından yapmış olduğu istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde ise, tanık beyanlarından erkeğin bağımsız konut temin etmediği, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadına atfedilecek bir kusurun bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle kadının istinaf itirazlarının kabulüyle kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası ile 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine, erkeğin kusurlu hareketlerinin kadının kişilik haklarına zarar vermediği gerekçesiyle kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ayrı bir ev tutma yönünde çabası olduğunu, bu yönde gerekli çalışmaları başlattığını ancak kadının ısrarla İstanbul’a kök ailesinin yanına taşınmayı istediğini, bu durumu evliliğin devamı için şart koştuğunu, erkeğin ayrı bir konut tutma açacak ekonomik durumunun olmadığını ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası ve fer’ileri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının davasının kabulüne karar verilmesi ile kadın yararına nafakaya ve tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası. 175 inci ve 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.