Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1858 E. 2023/5645 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1858
KARAR NO : 2023/5645
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1107 E., 2022/1981 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulüyle karar gerekçesinin düzeltilmesine, sair istinaf istemlerinin esastanreddine
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/434 E., 2021/348 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin düğün günü başladığı fiziksel şiddete evlilik birliği süresince devam ettiğini, bağımsız konut temin etmediğini, hizmetçi muamelesi gördüğünü, erkek ve ailesi tarafından sürekli aşağılandığını, hakaretlere maruz kaldığını, zorla tarlada çalıştırdığını, erkeğin ve ailesinin tehdit ettiğini, öfke kontrolünün olmadığını, kadının bunlara dayanamayarak evden ayrılmak zorunda kaldığını ileri sürerek öncelikle hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile aksi kanaatte olunması halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL, ortak çocuk … yararına ise aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, dava kesinleştikten sonra aynı miktarlar üzerinden yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektirecek nitelikte bir geçimsizlik bulunmadığını ileri sürerek kadının boşanma davasının reddine, boşanma olması halinde ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, tarafların ortak çocukları 1 aylık iken, erkeğin annesinin vefatı üzerine rızası hilafına …’ya erkeğin babasının yanına bırakıldığı, yaklaşık 5 ay süre ile eşi olmadan …’da yaşadığı, kadının ailesinin erkeği araması üzerine erkeğin tehdit ve küfürler ettiğini, kadının çocuğuna ve kayın babasına …’da tek başına baktığı, döndükten sonra kök ailesinin yanına gidince erkeğin, kadının ailesini “alayınızı yakarım” şeklinde tehdit ettiği, küfrettiği, öncesinde, kadına şiddet uyguladığı, hakaret ve küfrettiği, kadının …’dan döndükten kısa bir süre sonra kök ailesinin yanına sığınarak eldeki davayı ikame ettiği, kısa bir dönem birlikte yaşamalarının kadının tehdit altında olması sebebiyle affetme olarak yorumlanamayacağı, erkeğin bu kusurlu davranışlarının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesindeki koşulları oluşturduğu, kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı ve fiilen anne yanında kalması durumları gözetildiğinde velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve devamında iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe kusur olarak yüklenen şiddet vakıasından sonra tarafların evlilik birliğine devam etmeleri nedeniyle bu vakıadan dolayı erkeğe kusur yüklenemeyeceği, mahkemece erkeğe yüklenen diğer kusurlu davranışların sabit olduğu, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle erkeğin yüklenen vakıaya yönelik istinaf talebinin kabulüyle karar gerekçesinin yukarıdaki şekilde düzeltilmesine, kadın vekilince 27.06.2022 tarihli dilekçeyle artan enflasyon nedeniyle hükmedilen nafakaların düşük kaldığını belirterek 2.000,00 TL tedbir-iştirak nafakası ile 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiş ise de davacı kadının istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının boşanma ile maddî menfaatlerinin zedelenmediğini, kadının kendine ait evi olduğunu ve meslek sahibi olduğunu, erkeğin asgari ücret aldığını, boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olmadığını, bu sebeple maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, kadının sebepsiz yere evden ayrıldığını, kadının reddedilen tazminat miktarlarına göre erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile koşullar oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının reddedilen feri taleplerine göre erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 162 nci maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.