Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1850 E. 2023/5648 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1850
KARAR NO : 2023/5648
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/603 E., 2022/1990 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ: Pertek Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/74 E., 2020/83 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına ve kadının ailesine yönelik ağır hakaretlerde bulunduğunu, kadını ortak konutu terk etmeye zorladığını, kadının evden ayrılmaması üzerine kadını tehdit ettiğini, kadına baskı ve şiddet uyguladığını, ailesiyle ilgilenmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, dava tarihinden itibaren kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ile kararın kesinleşmesinden sonra aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yine kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 manevî tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; erkeğin kız kardeşinin tarafların evinde uzun süreli kalmasından dolayı taraflar arasında tartışmalar yaşandığını, kadının kız kardeşi ile birlikte erkeğin hayatına kast ettiğini, erkeğe şiddet uyguladığını, tam kusurlu kadının dava açma hakkı olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etti.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evi, eşi ve çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenmediği, ortak çocuklara ve eşine gereken ilgi ve sevgiyi göstermediği, eşine fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, hükmedilmesine, yine kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının tüm yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri ve ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle ortak çocuklardan her biri yararına ayrı ayrı aylık 650,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, yine kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kız kardeşinin ortak konutta uzun süredir kalması nedeniyle taraflar arasında anlaşmazlıklar çıktığını, kadının kardeşi ile birlikte erkeğin hayatına kast ettiğini, tam kusurlu olan kadının dava açma hakkı olmadığını, Mahkemece hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, erkeğin çalışmadığını ileri sürerek kararın tüm yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadın yararına nafaka ve tazminat ödenmesi ile ortak çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Mahkemece erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında kadının da erkeğe fiziksel şiddet uyguladığının kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğu, kadına bu kusurun yüklenmesi gerektiği, bu hale göre boşanmaya sebebiyet veren kusurlu olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.