Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1849 E. 2023/5650 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1849
KARAR NO : 2023/5650
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/757 E., 2022/1994 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ: Hınıs Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/134 E., 2020/177 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin işinden dolayı zamanının çoğunu Erzurum’da geçirdiğini ve eşinden ayrı bir ev açtığını, yaklaşık 12 yıldır bu evde bir kadınla birlikte yaşadığını, bu kadın ile imam nikahının bulunduğu ve bir çocuğunun olduğu söylentisinin çıktığını, kadına ilgi göstermediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, ortak çocuklardan her biri yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin başka bir kadınla birlikte olduğu, aile birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ile 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, sosyal inceleme raporundaki tespitler ve kardeşlerin beraber büyümesindeki fayda dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında “her ayın ikinci ve son haftası Pazar günü olmak üzere ve dini bayramların ikinci günleri olmak üzere sabah 10:00 ile akşam 17:00 arasında” kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan Ahmet yararına aylık 300,00 TL,… yararına ise aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; yargılama aşamasında tebligatların usulsüz yapılmış olması nedeniyle kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, erkeğin bilgisizliği nedeniyle yasal sürelerin kaçırıldığı bilgisine sahip olamadığını, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarının fahiş olduğunu, ortak çocuk…’in babasının yanında kalması nedeniyle velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile bunların miktarı ve ortak çocuk…’in velâyeti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuk…’in eğitim hayatının Erzurum’da olması, yargılama sırasında babanın yanında kalması, sosyal inceleme raporunda da babası ile beraber kalmak istediğine dair beyanının bulunması karşısında çocuğun beyanına üstünlük tanınması gerektiği, ortak çocuk…’in velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle ortak çocuk…’in velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile annesi arasında “her ayın 2 ve 4. Cumartesi günü sabah 09:00 dan pazar akşam saat 17:00 ye kadar, her yıl sömestr tatilinin ilk haftası Cumartesi günü saat 09:00 dan bir hafta sonrası Cumartesi günü akşam saat 17:00 ye kadar, her yıl dini bayramların 2. Günü sabah 09:00 dan 3. günü saat 12:00 ye kadar, her yıl 1 Temmuz sabah saat 09:00 dan 31 Temmuz akşam saat 17:00 ye kadar” kişisel ilişki tesisine,… yararına tedbir ve iştirak nafakası hükmedilmesine yer olmadığına, erkeğin kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlara yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazları aynen tekrarla kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile bunların miktarı ve ortak çocuk…’in velâyeti yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, tarafların kusurlu davranışlarına göre kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminat ödenmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 323 üncü maddesi, 335 inci ve devamı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Kişisel ilişki düzenlemesine yönelik kurulan hükmün, çocukların yüksek yararını yakından ilgilendirmesi ve kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, taraflarca açıkça temyiz edilip edilmediğine veya temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen temyiz incelemesine tabi tutulması gerekmektedir. Velâyet kendisine bırakılmayan tarafla ortak çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin de birbirlerini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılması kardeşlik ilişkinin gelişmesi için önemlidir. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince ortak çocuklar… ve …’nın velâyet hakları anneye bırakılmış, babalarıyla aralarında “her ayın ikinci ve son haftası Pazar günü olmak üzere ve dini bayramların ikinci günleri olmak üzere sabah 10:00 ile akşam 17:00 arasında” kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince…’in velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bu çocuk yönünden velâyetin babaya bırakılmasına, ortak çocuk… ile annesi arasında ise “her ayın 2 ve 4. Cumartesi günü sabah 09:00 dan pazar akşam saat 17:00 ye kadar, her yıl sömestr tatilinin ilk haftası Cumartesi günü saat 09:00 dan bir hafta sonrası Cumartesi günü akşam saat 17:00 ye kadar, her yıl dini bayramların 2. Günü sabah 09:00 dan 3. günü saat 12:00 ye kadar, her yıl 1 Temmuz sabah saat 09:00 dan 31 Temmuz akşam saat 17:00 ye kadar” kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Bu şekildeki yapılan düzenleme ile velâyet kendisine bırakılmayan tarafla ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkide kardeşler birbirlerini göremeyecektir. Kardeşlerin birbirini görecek şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde kardeşlerin görüşmesini engelleyecek şekilde ve aynı tarihlerde kişisel ilişki kurulması usul ve kanuna aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6 numaralı fıkrasının hükümden tamamen çıkarılmasına, yerine “Tarafların müşterek çocuğu …’nın her ayın 1 ve 3. Cumartesi günü sabah 09.00’dan Pazar akşam saat 17.00’ye kadar, her yıl sömestr tatilinin ilk haftası Cumartesi günü saat 09.00’dan bir hafta sonrası Cumartesi günü akşam saat 17.00’ye kadar, her yıl dini bayramların 1. Günü sabah 09.00’dan 2. günü saat 09.00’a kadar, her yıl 1 Temmuz sabah saat 09.00’dan 31 Temmuz akşam saat 17.00’ye kadar anne ile kişisel ilişki tesisine” ifadesinin yazılması suretiyle temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.