Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1809 E. 2023/5656 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1809
KARAR NO : 2023/5656
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/152 E., 2023/95 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/224 E., 2022/531 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik ihtiyaçlarını karşılamadığını, günlerce eve gelmediğini, ailenin yaşamasına uygun olmayan evde yaşamaya zorladığını, yıllardır eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, çalışmasını engellediğini, hakaret ve tehdit ettiğini, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, koruma kararının bitiminden itibaren korktuğu için kadın sığınma evine yerleştiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının tarikat toplantılarına katıldığını, uyardığını ancak dinlemediğini, çocukları da bu toplantılara götürdüğünü, büyük kızının kapandığını, diğer çocukların ise mürit olmaları için çaba harcadığını, psikolojik rahatsızlığı olan bir kadını evde üç gün misafir ettiğini belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların sık sık fikir ayrılıkları yaşadığını, kadının dini sohbetlerin yapıldığı tarikat toplantılarına katıldığını, ortak çocukları da götürdüğünü, sığınma evinde tanıştığı bir kadını evde misafir ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına erkek lehine 200.000,00 TL maddî, 200.00,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin uzun sürelerle evine gelmediğini, ailesine maddî destek sağlamadığını, evinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, eşine hakaret ettiğini ve çocuklarına ilgisiz davrandığını kadın ise eşinin rızası hilafında evlilik birliğine ilişkin görevlerini savsaklayacak derecede ve çocuklarını ihmal edecek sıklıkta tarikat toplantılarına katıldığını belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, düzenlenen bilirkişi raporları, ortak çocukların yaşları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, ortak çocuk Amine …’ın yaşı itibariyle görüşlerine itibar edilebileceği ve ortak çocuğun babasıyla yaşamak istediğini beyan ettiği dikkate alınarak velâyetinin babaya verilmesine, diğer dört ortak çocuğun ise yaşları göz önüne alınarak velâyetlerinin anneye verilmesinin, çocukların psikolojik ve fiziki gelişimi, huzuru ve de mutluluğu için daha uygun olacağı, anne yanına verilen çocuklar için iştirak nafakasına hükmedildiği, kadın ev hanımı olup geliri bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilme koşulları oluştuğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuklardan Amine Gökçe’nin velâyetinin babaya, diğer çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çapraz şekilde kişisel ilişki tesisine, anne yanındaki ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 100,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. … kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ortak çocuk Amine’nin kendisine verilmemesi, kusur tespiti, iştirak nafaka miktarlarının ve yoksulluk nafaka miktarı, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur tespiti, tüm çocukların babaya verilmemesi, nafakalar, maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine şiddet uyguladığı, evin ihtiyaçlarını gereği gibi karşılamadığı, evi ve çocukları ile yeteri kadar ilgilenmediği, eşine hakaret ettiği, kadının ise eşinin uyarılarına aldırış etmeden çocukları ve evi ihmal ederek tarikat toplantılarına katıldığı ve ortak konuta tedirginlik yaratacak yapıda yatılı kadın misafir getirdiği belirtilerek evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğunu, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek tarafların kusur tespitine, yine kadının maddî ve manevî tazminat ile hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurlu vakıaların belirtildiği şeklinde tespitine, velâyeti anneye verilen çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kadının kusurlarının sabit olduğunu, tarafların aynı oranda kusurlu kabul edilmesi gerektiğini, tarafların eşit kusurlu olduğu için bu maddî- manevî tazminatın kaldırılması gerektiğini, çocukların zorla tarikat toplantılarına götürerek küçük yaşta mürit olmaları için çaba harcadığını, çocukların bedensel, zihinsel ve ruhsal olarak gelişiminin engelleneceğini, iştirak nafakasının fazla olduğunu, kadının nafakasının kaldırılması gerektiğini, kaldırılmaması durumunda bu nafaka miktarının azaltılması gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası ve ortak çocukların velâyeti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile velâyeti anneye verilen ortak çocuklar yönünden velâyet düzenlemesi ile iştirak nafakası hükmünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.