Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1773 E. 2023/5019 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1773
KARAR NO : 2023/5019
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1325 E., 2022/2658 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 19. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1221 E., 2021/865 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacının son iki yılda evden uzaklaştığını, eviyle ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, eve geç geldiğini, müvekkili aynı fakültede ortak projede görev aldığı iş arkadaşı ile aldattığını, müvekkilin davalı-karşı davacının telefon ve bilgisayarına baktığında bu kadın ile uygunsuz mesaj ve resimleri gördüğünü, davalı-karşı davacının iki yıldır bu kadınla görüştüğünü, müvekkilin davalı-karşı davacının gizli telefon konuşmalarını sorması üzerine davalı-karşı davacının müvekkilin üzerine yürüdüğünü, fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocukların hatırı için iki yıldır zoraki yürütülen evliliğin sonlandığını belirterek bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocukların velâyetlerin müvekkiline verilmesine, müvekkil için 1.000,00 TL, ortak çocuk… için 1.500,00 TL, … için 1.000,00 TL… için 500,00 TL olmak üzere toplamda 4,000,00 TL tedbir-iştirak ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının; davacı-karşı davalının gereksiz kıskançlıklar yaptığını, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çocuklarıyla ilgilenmeyerek müvekkilin ailesini istemediğini, soğuk davrandığını, sosyal medya hesaplarında evlilik soyadını kullanmadığını, müvekkilini iş ortamı dahil kongre ve iş yemeklerinde küçük düşürücü tavır ve hareketlerde bulunduğunu, evlilik süresince sürekli sorun çıkardığını, müvekkilin stres kaynaklı cilt ve mide hastalığına yakalandığını, aldatma suçlamasına delil olduğuna iddia edilen fotoğrafların 23.05.2018 tarihinde davacı-karşı davalı tarafından telefonundan alındığını, sonrasında 1,5 yıl süreyle tarafların beraber yaşadıklarını, bu sürede cinsel ilişki dahil evliliğin gereklerinin taraflarca yerine getirildiğini bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocukların velâyetlerin müvekkiline verilmesine, çocuklar için 500,00’er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 50,000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla,erkeğin başka bir kadınla gönül ilişkisi yaşadığı, ona aşk içerikli şiirler yazdığı, şarkılar gönderdiği, yanak yanağa çekilmiş fotoğraflarının olduğu, sabit olan bu eylem nedeniyle birliğin sarsıldığı, kadının evliliği kurtarmaya gayret ettiği, erkeğin ise aynı gayreti göstermediği, kadının yakınlarına bu evlilik bitmiş zaten gibi şeyler söylediği, sonuç olarak bu eylem nedeniyle evliliğin sürdürülebilir olmaktan çıktığı, nitekim tarafların anlaşmalı olarak boşanmak için görüştükleri, uzlaşamadıkları, nihayet yaşanan şiddetli tartışma sonucu tarafların kesin olarak ayrıldıkları ve bir daha bir araya gelmedikleri, kadının erkeği affının söz konusu olmadığı, erkeğin ise örtülü af savunmasının esasen kendi savunmasını çürüttüğü, daha açık bir anlatımla evliliğin 2018 sonrası mutlu biçimde sürdüğünü ileri süren, eşi ve çocuklarıyla birlikte tatile bile çıktığını ileri süren erkeğin zaten eşinin olası geçmiş tüm kusurlarını affettiği, kaldı ki davacı ile eskiden beri husumet içerisinde olduğu anlaşılan davalının babasının tanıklığı ile soyut, yoruma dayalı diğer davalı karşı davacı tanık beyanlarına dayanarak kadına kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakta asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacının boşanma davasının reddine, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, 04.10.2019 tarihli ara kararla ortak çocuk… için 400,00 TL… için 750,00 TL ve … için yine 750,00 TL tedbir nafakasına, davacı-karşı davalı yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk… için 500,00 TL… için 1.250,00 TL ve … için yine 1.250,00 TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadın yararına yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde;kadının tam kusurlu olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadının erkeği affettiğini belirterek davacının davasının reddine, birleşen davanın ve fer’î taleplerin kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacının, kusur belirlemesi ile davacı-karşı davalının kabul edilen boşanma davasına ve fer’ilerine yönelik istinaf isteğinin kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurmak suretiyle tarafların evlilik birliğini 1,5 yıl gibi uzunca bir süre daha devam ettirdikleri, taraflarca affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar boşanma davalarında taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği, ve bu olaylar sebebiyle evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kabul edilemeyeceğinden kusura ilişkin gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesine, davacı-karşı davalının ispat edilemeyen boşanma davasının reddine, alınan sosyal inceleme raporunda yer alan tespitler ve fiili durum gözetilerek ortak çocukların velâyetlerinin tedbiren anneye bırakılmasına, ortak çocuklar ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın eş ile ortak çocuklar yararına hüküm altına alınan tedbir nafakaları hakkında infazda tereddüt olmaması bakımından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihi olan 20.09.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere tarafların ortak çocukları 28.03.2009 doğumlu … yararına aylık 750,00 TL, 22.12.2013 doğumlu … yararına aylık 750,00 TL, 28.03.2017 doğumlu… yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası takdirine, tedbir nafakalarının davalı-karşı davacı babadan alınarak velâyeten davacı-karşı davalı anneye verilmesine, davacı-karşı davalı kadın yararına dava tarihi olan 20.09.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakası takdirine, tedbir nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, davalı-karşı davacının sair yönlere ilişkin istinaf isteklerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeği affetmediğini, devamlı şüphe içerisinde olduğunu belirterek reddedilen davası ve fer’î talepleri ile kusur yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini belirterek reddedilen karşı davası ve kusur yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 166ıncı maddesi,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.