Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1772 E. 2023/5012 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1772
KARAR NO : 2023/5012
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1383 E., 2022/2481 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Karabük Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/313 E., 2021/349 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı- davacının müvekkiline sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, yemek yapmadığını, temizlik yapmadığını bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkilini darp ettiğini, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, en son Aynur isimli evli bir bayanla kaçtığını ve onunla yaşamaya başladığını, içki ve kumar alışkanlığının olduğunu, sadakatsiz davrandığını bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin nedensiz olarak evi terk ettiği, evlilik dışı ilişki yaşadığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, erkeğin evi terk etmesinden sonra müşterek konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, kirasını ödemediği, çocuklarla ilgilenmediği, davacı- davalının evi terk ettikten sonra kadınla konuşmak için müşterek konuta geldiği, tartıştıkları, erkeğin kadının boğazını sıktığı, ortak çocuk …’in araya girerek tarafları ayırdığı, bu olaydan sonra “bu iş bitti” diyerek şahsi eşyalarını alarak evden ayrıldığı, erkeğin sık alkol kullandığı, kumar oynadığı, kendi ailesiyle görüşmediği, kadını da görüştürmediği, kadına şiddet uyguladığı, kadının ameliyatı ve tedavisinde yanında bulunmadığı, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu … erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı-davacı kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davalı-davacı anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk … için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, ortak çocuk …için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, ortak çocuk … için aylık 200,00 TL olan tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle yükseltilerek 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, davalı- davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle tedbir nafakasının aylık 400,00 TL olarak belirlenmesine ve kadının çalışmadığı ve geliri olmadığından kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına ve belirlenen nafakaların her yıl ÜFE oranında kendiliğinden arttırılmasına, şartları oluşmakla yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî, 5.000,00 TL manevî tazminatın davacı- davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; maddî-manevî tazminat ve nafaka miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini belirterek kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davalı- davacı kadın yararına verilen tazminatların, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu, ortak çocuklar … ve …’in … olduğu, velâyet ve kişisel ilişki hükmünün kaldırılması gerektiği, ortak çocuklar … ve …’in velâyetleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk …’un velâyetinin anneye verilmesine ve baba ile kişisel ilişki tesisine, davalı- davacı kadının maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarlarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, erkeğin tüm, kadının bunlar dışında kalan tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kısmen kabulüne, …, …ve … için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, … için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 45.000,00 TL maddî tazminat ile 40.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak, kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedilmesi gerekmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; maddî-manevî tazminat ve tedbir nafakaları miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, nafakanın ve tazminatın hatalı olduğunu, kişisel ilişkilerinin az olduğunu belirterek kadının davasının reddine, birleşen davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek her iki dava ve fer’îleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre … erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
2…. erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden …’ye iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden …’e yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine.01.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.