Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1764 E. 2023/5014 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1764
KARAR NO : 2023/5014
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/773 E., 2022/2415 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/19 E., 2021/69 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili ve davalı kadın istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Almanya’da çalıştığını, davalı kadının ise ortak çocuklarla Türkiye’de bulunduğunu, kadının müvekkiline karşı hakaret ederek tartışma çıkardığını, küfürler ettiğini, sadakatsiz davrandığını evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, davacı lehine 300.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkiline fiziki ve sözlü şiddet uyguladığını, kusurlu davranışlarının devam ettiğini, tarafların karı koca ilişkisinin giderek sona erdiğini, evliliğin başından bu yana davalının davacı erkek tarafından aşağılanıp hakaretlere maruz kaldığını, manevî eziyet gördüğünü, davacının ailesinin şiddetine maruz kaldığını, kusurun davacıda olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının evlilik birliği devam ederken başka bir erkekle görüşerek güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, bu davranışı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu erkeğin boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve devamında iştirak nafakasına, davalı lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine, davalı kadının maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili ve davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı kadın istinaf dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu,hakaret ve şiddete uğradığını belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur, tazminatlar, yoksulluk nafakası hakkında karar verilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının … isimli kişiyle ilişkisi olduğunu,sadakatsiz davrandığını kusur, tedbir nafakası, velâyet, iştirak nafakalarının fazlalığı ve lehe verilen maddî-manevî tazminat miktarının yetersizliği yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı ve davacı tarafından delil olarak dayanılan Kırşehir Aile Mahkemesi’nin 2017/498 Esas sayılı dosya içeriği dikkate alındığında davalı kadının evlilik birliği içerisinde başka bir erkekle ilişkisinin olduğu, bu haliyle kadının eyleminin güven sarsıcı davranış boyutunu aştığı,davacı erkeğin kusura ilişkin istinaf talebi kabul edilerek kadının kusurlu davranışlarının sadakatsizlik olarak nitelendirilmesine karar verilmesi gerektiği, davalı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında süresinde istenmemesinden dolayı karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi gerektiği, ortak çocuklardan 2005 doğumlu …, uzmana bundan sonraki süreçte babasıyla yaşamak istediğini ve babasının yanında daha mutlu olacağını düşündüğünü ifade eder beyanda bulunduğu, Burak yaşı itibariyle idrak çağında olup velâyetle ilgili tercihine öncelik tanınması gerekirken tercihinin aksine velâyetin anneye bırakılmasının doğru olmadığı, Mahkeme kararının bu yönden düzeltilmesi ile ortak çocuk Burak’ın velâyetinin babaya bırakılmasına ve anneyle kişisel ilişki düzenlenmesine karar vermek gerektiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, erkek yararına verilen tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davacı erkeğin kusur belirlemesine, velâyete, maddî ve manevî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak ortak çocuk Burak’ın velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasının babaya teslimine kadar devamına, kadının iştirak nafakası talebinin reddine, ortak çocuk Elif ergin olduğundan velâyeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile erkek yararına 25.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminata, davalı kadının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin kabulüyle süresinden sonra talep edilen yoksulluk nafakasına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine hükmedilmesi gerekmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın temyiz dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, hakaret ve şiddete uğradığını belirterek erkeğin davasının tümü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, velâyet, erkek lehine hükmedilen tazminatlar ile kadının reddedilen talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.