Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1728 E. 2023/5452 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1728
KARAR NO : 2023/5452
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1524 E., 2022/2007 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Bakırköy 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/44 E., 2020/355 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet ve baskı uyguladığını, hakaret edip aşağıladığını, kadının sağlığı ile ilgilenmediğini, kadının kardeşinin kadını hastaneye götürdüğünü, kadın hastanede iken evdeki eşyaları kapının dışına koyduğunu, eşini hastaneden almaya gelmediğini, çocuklarının olmamasından kadını sorumlu tuttuğunu, erkeğin psikolojik baskısından ve ruhsal sıkıntılarından bunalan kadının beş yıl önce evinden ayrılmak ve ailesinin yanına sığınmak zorunda kaldığını, üç yıl önce kalça çıkığı ameliyatı olan kadına alınması gereken ortopedik yatağı almaktan da kaçındığını, kendi annesine ve çevresine sürekli rahatsızlıklar verdiğini, kendi menfaatini düşündüğünü ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; iddialarının doğru olmadığını, iftira niteliğinde olduğunu, boşanmak istemediğini, kadının 11.05.2011 tarihinde evi terk ettiğini, 13.01.2015 tarihinde ise kadının kardeşleri ile birlikte eve gelerek erkeği darp ederek baygın halde bıraktıklarını, evin doğal gazını açık bırakıp evden ayrıldıklarını, eşinin eve dönmesini istediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, başkalarının yanında eşini beceriksiz olmakla suçladığı, fiili ayrılık sonrasında düşerek kalça kemiği kırılan kadının tedavi sürecinde haberi olmasına rağmen eşi ile ilgilenmediği, doktor tarafından önerilen özel yatak ihtiyacının temin edilmesi için maddî katkıda bulunmadığı, evlilik birliğinin devamına ve ortak yaşamın yeniden kurulmasına imkan kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ev hanımı olması ve boşanmayla yoksulluğa düşecek olması nedeniyle kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının tüm yönlerden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğe ait kusurların dosya kapsamında ispat edilemediğini, tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, kadının haksız yere evi terk ederek birlikte yaşamaktan kaçındığını, tanık beyanlarında tarafların zaman zaman ayrılıp tekrar bir araya geldiğinin belirtildiğini ve böylelikle kadının erkeğe ait kusurları affetmiş sayılacağını, kadının evden ayrıldıktan sonra yeni bir vakıanın gerçekleşmediğini ileri sürerek tüm yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının davasının kabulü ile kadın yararına nafaka ve tazminat verilmesine ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.