Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1659 E. 2023/5449 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1659
KARAR NO : 2023/5449
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2104 E., 2022/2940 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/79 E., 2021/239 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davalarının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine, erkeğin birleşen davasının kabulüyle çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel ve sözel şiddet uyguladığını, erkeğin önceki evliliğinin de eşe karşı şiddetten dolayı son bulduğunu, kadına takılan takıları sattığını, maaş kartına el koyduğunu, borç yaptığını, sürekli tehdit ettiğini, evine ve ailesine karşı hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediğini, kadının ailesi ve ortak çocuğa psikolojik baskıda bulunduğunu, ortak çocuğa dönem dönem hakaret ettiğini ve şiddet uyguladığını, sürekli onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının aşırı kıskanç olduğunu, topluluk içinde erkeğe şiddet uygulayıp hakaret ettiğini, annelik görevini yerine getirmediğini, doktorların tedaviye yönelik nasihatlerini kulak arkası ettiğini, çocuğa dolaylı yoldan zarar verdiğini, erkeğe ve ailesine sürekli saygısızlık yaptığını, kardeşleri ile birlikte erkeğe saldırıp boğmaya çalıştığını, ortak çocuğu alarak evi terk ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının erkek aleyhine uzaklaştırma kararı aldırdığını, ortak çocuğu göremediğini belirterek çocuk ile arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
… 8. Aile Mahkemesinin 25.01.2019 tarih ve 2018/800 Esas, 2019/74 Karar sayılı kararı ile erkeğin kişisel ilişkiye yönelik davasının kabulüne, baba ile ortak çocuk arasında her hafta sonu ve dini bayramların 2.günü olmak üzere saatlik kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen çocukla kişisel ilişki kurulması davası yönünden istinaf başvurusunda bulunması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2019 tarih ve 2019/710 Esas, 2019/2289 Karar sayılı kararı ile yargılama aşamasında dilekçeler aşaması tamamlanmadan ön inceleme ve akabinde tahkikat duruşması yapılmış olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kadının istinaf talebinin kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu durumun kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğu, kadına hakaret ettiği, kadının da erkeğe fiziksel şiddet uyguladığının kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğu, erkeğin ailesine saygı kuralları çerçevesinde davranmadığı ve erkeği ailesi yönünden zor durumda bıraktığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı boşanma davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, sosyal inceleme raporları doğrultusunda çocuğun üstün yararı gereğince çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, kadının maddî tazminat talebinin görevli olunmadığından bahisle kararın kesinleşmesinin ardından dosyadan tefrikine, kadın yararına yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin birleşen davasının kabulüyle ortak çocuk ve baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde … kadın vekili ile davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1…. kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin karşı ve birleşen davasının kabulü, maddî tazminat talebinin tefriki ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ve velâyet yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kadının da erkeğe karşı darp eyleminin olduğunu, tarafların eşit kusurlu olduklarını, bu sebeple tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, pedagog ve uzman raporları doğrultusunda ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ile velâyet yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı-davacı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ile ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün menfaatine olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 323 üncü, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci vd. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.