Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1636 E. 2023/5115 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1636
KARAR NO : 2023/5115
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1204 E., 2022/2513 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 19. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/668 E., 2021/789 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten kaçındığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, güven sarsıcı tavır ve davranışlar sergilediğini, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını kadına yönelik “Aslı kadın mı, kadının lafı mı dinlenir, ben istediğimi yaparım…”,”senden maddî manevî desteğimi çekerim”,“ seni ilgilendirmez” , ” o zaman ben gidip başkasıyla yatayım, Aslı’da gidip başkasıyla yatsın, bakalım sorun kimde” şeklindeki sözler söyleyerek, başka kadınlarla ilişki kurarak kadının kişilik haklarına saldırdığını, ailesinin evlilik birlikteliğine müdahalesine ses çıkarmadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, Akbank… Şubesindeki müşterek hesap ve hesaplardaki paranın davalı tarafından tek başına çekilmesine yada bu miktar üzerinde tek başına tasarrufta bulunulmasını engellemeye yönelik olarak tedbir kararı verilmesine, erkek adına kayıtlı 06 DG 0237 plakalı aracın üçüncü kişilere devir ve temlikinin engellenmesine yönelik, kaydına tedbir konulmasına mal rejimi tasfiyesine yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu evlilik birlikteliğinin sarsılmasında kadının ağır kusurlu olduğunu, müvekkiline karşı öfkeli ve kindar olduğunu, maddîyatçı yaklaşımlarının olduğunu ve müvekkilinin gücünün üstünde taleplerinin olduğunu, cinsel sorunlarının olduğunu, evlilik birliğindeki tüm bu sorunların üzerine kadının müşterek evi terk ederek evlilik birliğinin devamını sağlamak için çabalamadığını iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00TL tedbir ve iştirak nafakası ile 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına karşı ilgisiz olduğu, sadakatsizlik ve güven sarsıcı davranış kabul edilebilecek şekilde başka kadınlarla sık sık ve samimi ilişkiler kurduğu, aile içi özel hayatına dair sorunları, davacı kadının kök ailesini de rencide edecek şekilde hoyratça uluorta anlattığı, süreklilik arzedecek şekilde kadını ailesine bıraktığı, ekonomik olarak davacı kadının ihtiyaçlarını karşılayamadığı, kadının ise erkeğe dominant şekilde sert davrandığı, erkeğin başkaları yanında rencide olmasına sebep olduğu evlilik birlikteliğinin sona ermesinde erkeğin kadına göre çok daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, pedagog, psikolog, sosyal hizmet uzmanından alınan raporlarda ileri sürülen görüş, müşterek çocuğun yaşı, anne şefkatine muhtaç oluşu, üstün menfaati dikkate alınarak ortak çocuk Tuğra Karataş’ın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında mahkeme kararında yazıldığı şekilde kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir 700,00TL iştirak nafakasına kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle tazminat taleplerinin reddine, kadının mal rejimi tasfiyesine yönelik taleplerinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. … kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı- davacı erkeğin tam kusurlu olduğunu beyan ederek erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti ile tazminatların ve nafakaların miktarlarına yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının gerekçesiz ve hukuki delillere dayanmaktan yoksun olduğunu, kusur tespitinin yanlış yapıldığını, kadının evi terk ederek evlilik birlikteliğinin devamını sağlamadığını, cinsellik üzerine alınan raporun gerçek dışı beyanlara dayandığını beyan ederek kusur tespiti, kadın lehine hükmolunan tazminatlar ve nafakalar, banka mevduatları üzerine konulan tedbir kararı kendisinin tazminat taleplerinin reddi ile velâyete yönelik olarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davaların esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, delillerin takdirinde yanlışlık yapılmadığı, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununa (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, tarafların boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumlarına (kusur tespitine) ilişkin yapılan değerlendirme, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilmesinde, çocuğun üstün yararı gereği çocuğun velâyetinin anneye verilmesinde, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, … kadının çalıştığı zamanlarda asgari ücret düzeyinde bir geliri var ise de; asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunmasının yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği ,davalı- davacı erkeğin asgari ücretin üzerinde bir gelirinin olduğu,boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan … kadın yararına lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, velâyeti anneye verilen ortak çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, müşterek çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu anlaşılan erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. … kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek kararın gerekçesiz ve hukuki delillere dayanmaktan yoksun olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; nafaka ve tazminatların kabulü, kusur belirlemesi, banka hesaplarına konulan tedbir, velâyet, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği ve kadın ve çocuklar lehine hükmedilen nafakaların ve kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, evlilik birlikteliği içerisinde alınmış taşınır ve taşınmazlara konulan tedbir kararı ve velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 167 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 362 inci maddenin birinci fıkrası (f) bendi, 389 uncu maddesi, 4721 sayılı Kanun’un 1 inci, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci vd. maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle İlk Derece Mahkemesince 27.06.2021 tarihli tensip zaptı ile taraflar adına Akbank… Şubesindeki müşterek hesap ve hesaplardaki paranın tek başına çekilmesine ya da bu miktar üzerinde tek başına tasarrufta bulunulmasını engellemeye yönelik olarak verilen tedbir kararının, davacı – davalı kadın vekilinin dava dilekçesi ile talep ettiği mal rejimi ve eşya alacağı davası ile birlikte değerlendirildiği ve tedbir kararının, mal rejimi ve eşya alacağı dosyası ile birlikte tefrik edildiğinin anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.