Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1593 E. 2023/1827 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1593
KARAR NO : 2023/1827
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/793 E., 2022/1009 K.
DAVACI- DAVALI : … vekili Av. …
DAVALI- DAVACI : … vekili Av. … vd.
DAVA TARİHİ : 13.12.2018- 18.01.2019- 16.01.2019
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen baba ile çocuk arasında boşanma kararı ile tesis edilen kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi ve karşı dava olarak açılan çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı-davalı anne vekilinin açtığı kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü ile baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine; karşı davanın reddine ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı baba vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-davalı anne vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verildiğini ve boşanma kararı ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, babanın kişisel ilişki zamanlarında çocuğa özen göstermediğini, onu bahçe hortumu ile yıkayıp kulağına su kaçırdığını ve hastalanmasına sebebiyet verdiğini, çocuk ve sevgilisi ile birlikte aynı yatakta yattığını, çocuğun yanında alkol kullandığını, odaya kilitleme cezası verdiğini, yüzüne sigara dumanı üflediğini ve sözel şiddet uyguladığını iddia ederek çocukla baba arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, kişisel ilişkinin kaldırılması uygun görülmez ise yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı-davacı baba vekili cevap dilekçesinde; annenin baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkiyi engellemeye çalıştığını, taraflar arasında boşanma davası açıldıktan sonra çocuğu üç yıl boyunca sadece icra yoluyla gösterdiğini, çocuğun baba yanında mutlu olduğunu sundukları fotoğraflarla ispatladıklarını, annenin çocuğun sağlığını ihmal ettiğini, çocuğu babadan soğutmaya çalıştığını, babanın kız arkadaşı ile çocuğun aynı odada uyuduğunun doğru olmadığını, çocuğun annesinin görüş mesafesinden uzaklaşana kadar babasını öpemediğini, annenin psikolojik şiddet uyguladığını, çocuğun birlikte çektirdikleri fotoğrafları annesi görür diye sosyal medyaya koymalarını istemediğini belirterek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı baba vekili karşı dava dilekçesinde; cevap dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek boşanma kararındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek çocukla baba arasında ayda iki hafta sonu, yarıyıl tatilinde, yazın ve dini bayramlarda daha uzun süreli kişisel ilişkiye hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

3.Davalı-davacı baba vekili 16.01.2019 tarihinde velâyetin değiştirilmesi davası açmış, … 5. Aile Mahkemesi’nin 16.03.2019 tarihli ve 2019/153 Esas, 2019/ 224 Karar sayılı kararıyla dosyanın işbu temyiz incelemesine konu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli ve 2018/1106 Esas, 2020/755 Karar sayılı kararıyla; çocuğun annesi ile kalmaktan mutlu olduğu ve velâyet değişikliğini gerektirecek bir ihmalin ve yatılı kişisel ilişkinin çocuğun huzurunu tehlikeye soktuğunun ispatlanmadığı ve çocukla baba arasında mevcut olan kişisel ilişkinin süresinin az olduğu gerekçesiyle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı anne vekili tarafından asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü; davalı-davacı baba vekili tarafından birleşen velâyetin değiştirilmesi davasının reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.05.2022 tarihli ve 2021/473 Esas, 2022/1036 Karar sayılı kararıyla, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı anne vekili tarafından asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 17.09.2022 tarihli ve 2022/6407 Esas, 2022/7186 Karar sayılı bozma kararı ile; yargılama devam ederken babanın çocuğa şiddet uyguladığı, olayın ceza yargılamasına konu olduğu ve mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, durum böyle olunca idrak çağındaki çocuğun görüşü alınarak kişisel ilişkinin süresi ve yatılı olup olmayacağı konusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verildikten sonra, idrak çağındaki çocuğun görüşü, ceza mahkemesi kararı ve uzman raporu birlikte değerlendirildiğinde çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde düzenlenmesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu gerekçesiyle; annenin terditli davasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, annenin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü ile baba ile çocuk arasında boşanma ilâmıyla kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesine; baba ile çocuk arasında her ayın birinci ve üçüncü haftası pazar günü saat 09.00 ile akşam saat 18.00 arasında, her yıl dini bayramların birinci günü saat 09.00 ile akşam saat 18.00 arasında, her yıl temmuz ayının birinci günü sabah saat 09.00 ile akşam saat 18:00 arasında ve her yarıyıl tatilinin ilk pazartesi sabah saat 09.00 ile akşam saat 18.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına; babanın karşı davasının reddine ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı baba vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı baba vekili temyiz dilekçesinde özetle; çocuğun annesinin etkisi altında olduğunu, Pamukkale Üniversitesi uzman raporunda çocuğun etki altında olduğunun belirtildiğini, hükmedilen kişisel ilişkinin süresinin çok az olduğunu, ceza mahkemesi kararına itiraz edildiğini, babanın çocuğa şiddeti olmadığını, kararla çocuğun geniş aile ile de görüşmekten mahrum edildiğini ileri sürerek; annenin çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü ile babanın çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin karşı davasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, annenin çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulünün ve babanın çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişki süresinin az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 3 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu anlaşılmakla, davalı-davacı baba vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2. Asıl dava, davacı-davalı anne vekili tarafından açılan çocukla baba arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davasıdır. 4721 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesine göre, ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi, çocuk ve velâyet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır.

Çocukla ana babası arasında kişisel ilişki kurulmasının amacı aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Çocuk ile ana babası arasındaki kişisel ilişki sadece çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir. 4721 sayılı Kanun’un 324 üncü maddesine göre, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana veya baba bu haklarını yükümlülüklerine aykırı şekilde kullanırlar veya çocuk ile ciddi şekilde ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı engellenebilir veya kendilerinden alınabilir.

Somut olayda, tarafların ortak çocuğu Deniz Tarhan’ın 18.10.2020 tarihinde yaşanan olay sonrası babası ile kişisel ilişki kurmaya devam ettiği ve babasının kendisine sonrasında fiziksel şiddet uygulamadığı yönündeki beyanı, uzman raporları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Deniz Tarhan ile davalı-davacı baba arasında boşanma kararı ile yatılı olarak kurulan kişisel ilişkinin çocuğun bedensel, ruhsal ve kişisel gelişimini olumsuz etkileyeceği kanıtlanmamıştır. Kişisel ilişkiye dair ilâmların kesin hüküm teşkil etmeyip koşulların değişmesi halinde her zaman davaya konu edilebileceği de dikkate alındığında, boşanma kararıyla kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yeniden düzenlenmesinin çocuğun üstün yararına uygun olmaması nedeniyle davacı-davalı annenin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının davacı-davalı annenin çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulü yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı-davacı baba vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.