Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1578 E. 2023/4439 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1578
KARAR NO : 2023/4439
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1713 E., 2022/2253 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/10 E., 2021/268 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının alkol alışkanlığı olduğunu, müvekkiline şiddet uyguladığını, hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, çocuklara yönelik şiddet eylemlerinde bulunup kapı önüne koyduğunu, evin ihtiyaçları için para bırakmadığını, birlik görevlerinin yerine getirmediğini, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için 400,00 TL her bir çocuk için ayrı ayrı 600,00 TL olmak üzere 1.200,00 TL nafakanın 30.000,00 TL maddî ve 20. 000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki öne sürülen iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin şiddet uygulamasının söz konusu olmadığını, her ailede yaşanabilecek olayların davacı tarafından çarpıtılarak anlatıldığını, müvekkilinin evlilik birliğinin yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirdiğini, aksine davalı müvekkilinin asgari ücret ile çalıştığını ve evin geçimini bu ücretle sağlamaya çalıştığını,bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların yaşları sebebiyle velâyetinin anneye bırakılmasına davacının istemiş olduğu nafaka, maddî manevî tazminat ve diğer taleplerinin reddine, müvekkili lehine 10.000,00 TL manevî 10.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların 20.10.2014 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden iki tane çocukları olduğu, taraflar arasında birtakım anlaşmazlıkların bulunduğu, dosya arasına alınan ceza mahkemesi dosyasından da anlaşılacağı üzere erkek eşin kadın eşe fiziksel şiddet uyguladığı ve kadın eşi odaya kilitlediği,davalı erkeğin boşanmada tam kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarının velâyetlerinin davacı anneye bırakılmasına, ortak çocukları ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı lehine 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı lehine aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 200,00’er TL olmak üzere toplam 400,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının nafaka, maddî, manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kusur, tazminatlar, nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının nafaka,maddî manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı gerekçesi ile kusur, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflar arasındaki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar,nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ıncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi, 175inci maddesi. 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.