Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1548 E. 2023/2044 K. 27.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1548
KARAR NO : 2023/2044
KARAR TARİHİ : 27.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1706 E., 2022/290 K.
DAVALILAR : 1-… 2-Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş. vekili Av. …
DAVA TARİHİ : 07.06.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/317 E., 2021/701 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge adliye mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.11.2022 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen temyiz eden davacı … vekili Av. … … ve karşı taraf davalı T.Vakıflar Bankası T.A.O vekili Av. … geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin gözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili … ilçesi … Mahallesi 2509 Ada 14 Parsel Kat:6 11 no’lu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunu, davalı bankanın aile konutu olan taşınmazı, davacı eşin … ve onayını almadan teminat olarak alıp üzerine ipotek tesis ettiğini, eşin … ve onayının alınmasının emredici ve kurucu unsur olduğunu beyanla, taşınmaz üzerine davalı banka lehine konulmuş ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili davalı bankanın cevabına cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerine ipotek konulurken eş muvafakatının alınmadığını, işlemin geçersiz olduğunu, müvekkilinin taşınmazı konut olarak edindiğini, davalı banka vekilinin beyanlarını kabul etmediklerini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin tesis edildiği tarihte taşınmazın aile konutu niteliğinde olup olmadığının araştırılması gerektiğini, ipoteğin tesis edildiği tarihte taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, ipotek işleminin yasal unsurlarında eksiklik bulunmadığını, tapu siciline güvenerek iyi niyetle hak iktisap eden kişinin kazanımının korunacağını, davalı bankanın iyi niyetli olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı …’a dava dilekçesi 20.06.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafça yasal süre içerisinde davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 23.05.2019 tarih ve 2018/499 Esas, 2019/400 Karar sayılı kararı ile; taraf vekillerinin beyanları, mahalinde yapılan keşif, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu taşınmazın davacı ve davalı …’ın fiilen oturduğu aile konutu olduğu, davalı Vakıfbank A.Ş’nin basiretli bir tacir gibi hareket ederek …’ın ipotek tesisi anında evli olduğunu tespit ederek eşi davacının da açıkça bir muvafakatinin olmasının gerektiği ve bu evi müştereken kullandıkları, her ne kadar aile konutu şerhi yok ise de, birlikte oturdukları ev olması nedeniyle davacı eşin muvafakati alınmadan 4721 sayılı Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine uymayan ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile … ili, … ilçesi, … Mahkemesi 2509 ada 14 parsel sayılı 6 kat 11 nolu bağımsız bölüm üzerine davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2021 tarih ve 2020/536 Esas, 2021/629 Karar sayılı kararı ile Davacı tarafın dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığına dair elektrik ve su faturalarına delil olarak dayandığı ve 2018 yılına ilişkin fatura örnekleri sunarak abonelik numaralarını dosyaya kazandırdığı, davalı bankanın ise sunduğu cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerektiğini belirttiği, ancak ipotek tesis tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın su ve elektrik aboneliklerine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından dava konusu taşınmazın “ipotek tesis tarihi” itibariyle fiilen aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığının tespiti amacıyla, dava konusu taşınmazın “ipotek tesis tarihi itibariyle” elektrik ve su aboneliklerinin kim üzerine kayıtlı olduğu hususunda araştırma yapılmaksızın karar verilmesi yerinde olmadığı gerekçesi ile davalı bankanın istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın ipotek tesis tarihi itibariyle dava konusu taşınmazı fiilen aile konutu olarak kullanıldığını ispatlayamadığı, taşınmaza ait elektrik ve su aboneliklerinin davacının eşi adına ipotek tesis tarihinden 4 ay ve 7 ay sonra yapıldığı da göz önüne alındığında, davaya konu taşınmazın ipotek tesis tarihi itibari ile fiilen aile konutu olarak kullanılmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın yasal düzenlemelere ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, eş muvafakatı alınmadan taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, taşınmazın aile konutu vasfında olduğunu, tapu kaydında aile konutu şerhi olmamasının 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi kapsamında öneminin bulunmadığını, sırf abonelik sözleşmelerinin ipotek tarihinden bir süre sonra olmasının davanın reddine dayanak yapılamayacağını, zira taşınmazın ipotek tarihinde aile konutu olarak kullanıldığının tanık beyanları, tapu kaydı ve aidat ödemeleri ile sabit olduğunu belirterek, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davalı eş tarafından 11.05.2012 tarihinde edinildiği, 25.05.2012 tarihinde davalı banka lehine taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, dava konusu taşınmazın “… Mahallesi … Sokak No:16/11 …/…” olan adresine adres kayıt sistemi uyarınca davacının taşınma tarihinin 05.08.2014, davalının taşınma tarihinin ise 19.03.2018 olarak beyan edildiği, öte yandan ipotek tesis tarihi itibariyle adres kayıt sisteminde davacı ve davalı eşin adreslerinin “… Mahallesi … Caddesi No:109/6 …/…” olarak bildirildiği ve davalı eş tarafından resmi ipotek belgesinde de bu adresin beyan edildiği, dava konusu taşınmaza davalı eş adına su aboneliğinin 31.12.2012 tarihinde, elektrik aboneliğinin ise 20.09.2012 tarihinde yapıldığı, bu duruma göre; dava konusu taşınmazın ipotek tesis tarihi itibariyle aile konutu olarak kullanıldığı yönündeki iddianın ispatlanamadığına ilişkin Mahkemenin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacının vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesindeki talep ve beyanlarının tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın davalı banka tarafından ipotek konulduğu tarih itibari ile aile konutu vasfında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Bankaya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.