Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/15 E. 2023/3733 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/15
KARAR NO : 2023/3733
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2287 E., 2022/3281 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, aşırı baskıcı, saygısız, sevgisiz, güven sarsıcı tavır ve tutumları olduğunu, sürekli olarak eşine ve çocuklarına karşı psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, aşırı kıskanç tutum sergilediğini, din kuralları gereği kadının kocasına itaat etmesi gerekiğini ileri sürerek tüm isteklerini kadını baskılayarak yaptırmak istediğini, eşine ve çocuklarına karşı evde ne yenilip içileceğine, ne okuyacaklarına ve ne şekilde giyinileceklerine kadar her şeye erkeğin karar verdiğini, kadını öldürmeye teşebbüs ettiğini, bu olaydan sonra kadının evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Muhammed …’in velâyetinin annesine verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir-iştirak, kadın için 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ödenmesine, kadın lehine 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; yaşanan tartışmaların küçük boyutta olduğunu evlilik birliğini sarsacak boyutta olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin eşine karşı bana itaat edeceksin dediği, sık sık kadına bağırdığı, defol git diyerek kadını evden kovduğu ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadına ve çocuklara karşı baskı uyguladığı ve kadına bıçak doğrulttuğu, kadına ait bir kusurun ise dosya içeriğine göre ispatlanamadığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ergin olmayan ortak çocuğun ayrılık sürecinde anne yanında kalması, ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılanması ve sosyal inceleme raporuna yansıyan iradesi doğrultusunda velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve boşanmayla yoksulluğa düşeceği yönünde yapılan değerlendirme ile aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası takdirine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın lehine 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velâyet, aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin dini kurallara göre yaşamak istemesinin İlk Derece Mahkemesi tarafından baskı olarak nitelendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kadının eşi ile hiç ilgilenmediğinin dosya kapsamında sabit olduğunu, kadının evi terk ettiğini böylece ağır kusurlu olarak kabul edilmesi gereken tarafın davacı kadın olduğunu, aleyhine maddî ve manevî tazminat ile nafakalara hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile velâyet düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminat ile nafakalara ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile bunların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.